Bugün Kolin Şirketler Grubu’nun İstanbul şubesi önünde bir basın açıklaması yaptık. Yırca köylülerinin direnişi, kamuoyunun baskısı ve Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ile termik santral yapımı durduruldu. Ama ne bizzat ağaçları kesen Kolin şirketi ne de bu katliama; enerji politikalarıyla, hukuki kararlarıyla, idari ve kolluk güçleri ile yol veren hükümet kesilen ağaçların hesabını vermeden bu işten kurtulamayacak.
Kolin şirketi, Yırca köylülerinin tüm maddi manevi zararlarını karşılamalıdır. Mahkeme kararını beklemeden gece vakti, şiddet uygulayarak ağaçları kesen tüm unsurlar hakkında dava açılmalı, cezalandırılmalıdır. Kolin Şirketi’nin “pürüzsüzce” ağaçları kesmesine olanak tanıyan bütün hukuki ve idari süreçlerde yer alan kamu görevlileri hakkında ve şirketin özel güvenlik güçleri tarafından köylülere şiddet uygulanırken kenardan izlemekle yetinen kolluk güçleri hakkında dava açılmalı ve gereken cezalar verilmelidir. Bir yandan kesilen zeytin ağaçlarının yerine yenilerini dikerken bir yandan da bu taleplerin takipçisi olacağız.
Bugün yaptığımız basın açıklaması:
Devlet kömürden vazgeç, Kolin elini Yırca'dan çek!
Soma'nın Yırca köyünde 17 Eylül gününden beri bir direniş mevcut. 150 haneli bu köyün karşısında ise köylünün geçim kaynağı olan zeytinlikleri katleden, milyarlarca liralık yatırımlarıyla Kolin Şirketler Grubu ve bu grubun arkasında duran hükümet ve kapitalist sistem var. Amaçları Soma'ya 3. bir termik santral inşa etmek.
Kolin Şirketi aylardır bu yıkıma karşı çıkan köylüye genç-yaşlı demeden saldırdı, güvenlik güçleri eliyle onları dövdü, kelepçeledi ve alıkoydu. 7 Kasım günü ise herhangi bir kurala aldırış etmeden 6 bin zeytin ağacını katletti. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı ise bu 6 bin ağaç kesildikten sonra geldi.
Kolin Şirketi'ne sesleniyoruz, "6 bin ağacın hesabını vereceksin"
Hükümet suçlu, çünkü köylüye ait olan topraklar, Bakanlar Kurulu kararı ile "acele kamulaştırıldı" ve el konuldu. Bu desteği gören Kolin Şirketi ise hiç durmadan ağaçları kesmeye başladı.
Hükümet suçlu, çünkü "100-200 zeytin ağacı için kocaman yatırımdan mı vazgeçeceğiz" ,"Dağ taş zeytin ağacı, Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı var" diyerek her gün yeni bir doğa yıkımına yol açan projeleri hayata geçirmekte.
Hükümetin bitmez tükenmez enerji ihtiyacı masalını karşılamak uğruna, maden ocaklarında iş güvenliği olmadan çalışan işçiler, termik santrallere kömür yetiştirebilmek için canlarından oluyorlar. Mayıs ayında Yırca’ya sadece birkaç kilometre uzakta Soma’da hayatını kaybeden 301 maden işçisinin hesabını hala vermeyen devlet, patronlarla el ele şimdi de köylünün geçim kaynağına, yaşam alanına göz dikmiş durumda. Tek geçim kaynağı zeytin ağaçları ellerinden alınan köylülere gidin maden ocaklarında ölün deniliyor.
Kömür hem madende hem santrallerde ölüm saçıyor. Ve daha da önemlisi, tüm canlı yaşamını tehdit eden iklim değişikliğinin ana nedeni.
Yırca halkının direnişi ve kamuoyunun dikkati sonrası geri adım atmak durumunda kalan şirket, bunun bir devlet projesi olduğunu söyledi. Ardından Başbakan yardımcısı ise, sorumlunun Kolin şirketi olduğunu açıklayarak devleti aklamaya çalıştı.
Ama kendinizi aklayamazsınız. Yırca’daki termik santralin kâr, büyüme, rekabet, kalkınma uğruna doğayı ve insan yaşamını yıkıma uğratan ortak projelerinizden, çılgın projelerinizden sadece biri olduğunu biliyoruz.
Ve bütün bu projelerinizden vazgeçin diyoruz! Kâr uğruna doğayı ve insanlığı yok eden tüm projelerinizden bir an önce vazgeçin.
Eşit, adil ve özgür bir dünyada barış içinde yaşayacağız ve bunu ancak doğal varlıklarımızı kendi haklarımız gibi koruyarak yapacağız. Ne şiddetiniz ne hukuksuzluğunuz bu mücadeleyi durdurmaya yetmeyecek.
Hükümete sesleniyoruz, sadece Yırca’da değil, yapmayı planladığınız tüm kömürlü termik santral projelerinden derhal vazgeçtiğinizi açıklayın. Kaygılanmayın mum ışığında kalmayız, rüzgar ve güneş bize yeter. Enerji tasarrufuna da AK saray gibi enerji canavarı binaları yapmayarak başlayabilirsiniz.
Bu proje “devletin projesi” ve “bundan sonra hukuka saygılı olacağız” diyen Kolin şirketine sesleniyoruz, bu katliamın hesabını vermek zorundasınız. Tek geçim kaynakları zeytin olan köylülere hesap vermek zorundasınız. Bu işten “parası ne ise verir kurtulurum “ diyemeyeceksiniz.
Yırca’da yerde yatan zeytin ağaçları sadece oradaki köylülerin geleceği değildi, hepimizin geleceği idi. Ve biz geleceğimize hep birlikte sahip çıkıyoruz.
Devlet kömürden vazgeç, Kolin elini Yırca'dan çek!
Küresel Eylem Grubu
15.11.2014