Küresel Eylem Grubu

İKLİMİ DEĞİL, SİSTEMİ DEĞİŞTİR!

Nedir?

2012: 32,4 milyon iklim mültecisi!

Canlılar yaşadıkları yeri hiçbir zaman keyiften terk etmez. İllaki yerini yurdunu terkeden canlıyı buna zorlayan bir melanet vardır. Başta kuşkusuz açlık, kıtlık, siyasi sorunlar, iç çatışmalar, savaşlar... Çeşitli sebeplerle daha güvenli bir yaşam için pek çok şeyi göze alarak bulundukları bölgelerden sınırları aşmak zorunda kalan milyonlarca insanın hayatlarına pek çok kez tanıklık ettik, etmeye de devam ediyoruz.

Devamını oku: 2012: 32,4 milyon iklim mültecisi!

350 Nedir?

Bilim insanları ve iklim uzmanları, artık atmosferdeki karbondioksit miktarının güvenli üst sınırının milyonda 350 parçacık olması gerektiğini söylüyor.

Atmosferdeki mevcut karbondioksit miktarı milyonda 392 parçacık. Bu oran güvenli sınırın çok üzerinde. Şu an uçurumun kenarında bulunuyoruz, atmosferdeki karbondioksit miktarı hızlı bir şekilde milyonda 350 parçacığa inmezse Grönland Adası'ndaki buzların erimesi ve donmuş  toprak tabakalarının altından yüksek miktarda metan gazı salımları gibi geri döndürülemez etkiler yaşanabilir.

Devamını oku: 350 Nedir?

İşe Yaramayan Alternatifler

Biyoyakıt, Hidrojen, HES, CSS ve tabii ki Nükleer

Bizler iklim değişikliğini durdurmak için fosil yakıtların kullanımına son verilmesini, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini aynı zamanda enerji verimliliği ve enerji tasarrufu yapılması gerektiğini savunuyoruz.

Teknolojik olarak uygulanabilmesi açısından da bu temiz enerji kaynakları rüzgar, güneş, dalga, gel gitler ve jeotermal'den oluşmakta. Bunların dışında gerçekte küresel ısınmaya çare olmayıp böyle sunulan çok sayıda çözüm önerileri bulunmakta. Yenilenebilir enerjilere alternatif olarak önerilen çözümlerin birçok handikapları bulunmakta. Getirilen bazı çözümler henüz çalışmaya başlamadılar, araştırma aşamasındalar. Kullanımları sınırlı ve bazılarının kullanılması durumunda daha ciddi sorunlara yol açıyorlar. Ayrıca temiz enerjiye yönelik kullanılabilecek parasal kaynaklar şuanda uygulaması olmayan alternatiflere akıtılması da aslında hiçbir şey yapılmaması anlamına geliyor. Oysa iklim değişikliğini durdurabilmek için bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Alternatifleri çözüm olarak destekleyenler ise ne tesadüf ki temiz enerjinin kârlarını tehdit ettiği şirketler.

Devamını oku: İşe Yaramayan Alternatifler

Küresel İklim Değişikliğinin Etkileri

İklim değişikliği ve ani iklim değişikliğinin nasıl oluştuğundan ve dinamiklerinden söz ettikten sonra biraz da bizi bekleyen hatta artık beklemekten çıkıp bizimle sıkça buluşmaya gelen iklim değişikliğinin sonuçlarından söz edelim.

Atmosfere saldığımız sera gazları sonucunda sıcaklığın arttığından söz etmiştik. Bu sıcaklık artışı, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan ve hayatın devamlılığı için zorunlu olan buzulları eritiyor. Kutuplardaki buzulların erimesi o bölgede ekosistemi yok ediyor. Göç eden birçok canlı türünden farklı olarak kutup bölgesinde yaşayan hayvanlar, göç edecek bir yer bulamadıkları için gezegen dışına itiliyorlar. Buzulların erimesi sadece belirli hayvan türlerinin yok olması sonucunu doğurmuyor. Bu aynı zamanda deniz seviyelerinde ciddi oranlarda yükselme anlamına geliyor. Bilim insanları sadece Grönland buzulunun tamamen erimesinin bile deniz seviyelerini 6 metre yükselteceğinden söz ediyorlar. Deniz seviyelerindeki yükselme bizim Maslak'taki evlerimizin deniz kenarı olacak ve daha çok para edeceği anlamına gelmiyor. Bu yükselme deniz seviyesi veya daha altı seviyelerde yaşayan milyonlarca insanın göç etmek zorunda kalması anlamına geliyor.

Devamını oku: Küresel İklim Değişikliğinin Etkileri

Ani iklim değişikliği nedir?

Küresel ısınmanın yarattığı sıcaklık artışının belli bir seviyeye ulaşmasıyla birlikte ani iklim değişikliği yaşanacak. Bilim insanlarına göre bu durum 2 ila 5 derece arasındaki sıcaklık artışında olacak. Üzerinde daha çok ortaklaşılan ise 2 derecelik bir artışın iklim değişikliğinde geri dönülemez bir noktanın başlangıcı olacağı. Bilim insanları sıcaklık artışının 2 derecenin ve üstündeki bir seviyeye ulaşması durumunda dünyanın bu sıcaklık artışına cevabını "hızlı, tahmin edilemez ve karmaşık" olarak tarifliyorlar. Bunu söyleme nedenleri ise dünyadaki yaşamın çok kompleks bir yapıya sahip olması.

Devamını oku: Ani iklim değişikliği nedir?

Küresel ısınmanın sorumlusu kim?

Bu sorunun tek bir cevabı var. Büyük şirketler. Dünyanın en büyük şirketleri petrol ve otomobil şirketleri. Bunlar gerek enerji politikalarının gerekse de ulaşım politikalarının değişimine izin vermiyorlar.

Büyük şirketlerin basıncı ile hükümetler de küresel ısınmayı durduracak önlemleri almaktan çekiniyorlar ve sürekli olarak piyasa çözümlerini öne sürüyorlar. Bir de sıradan insanlar küresel ısınmanın sorumlusuymuş gibi onlardan önlemler almaları isteniyor. Oysa bireylerin önlem alması sorunu çözemez.

Devamını oku: Küresel ısınmanın sorumlusu kim?

Küresel ısınmaya karşı neler yapılabilir?

Küresel ısınma doğal bir nedenle gerçekleşmiyor. İnsan faaliyetlerinin bir sonucu ya da daha doğrusu sanayi devriminin yani kapitalizmin ürünü.

Kömür, petrol ve doğal gazın sanayide kullanımına otomobiller de eklenince küresel ısınma kaçınılmaz hale geldi.

Çimento, çelik sanayileri ve rafineleriler sanayinin en çok karbondioksit üreten kesimi. Ama asıl büyük sorun enerji üretiminde. Kömür, petrol ve doğal gaza dayalı enerji üretimi atmosfere salınan karbondioksitin en büyük kesiminden sorumlu.

Devamını oku: Küresel ısınmaya karşı neler yapılabilir?

Küresel ısınma nedir?

Dünya özellikle son yirmi yıldır son binyılın herhangi bir anında ısındığından daha hızlı ısındı. Dünyanın normal sıcaklığı 16 derece ve şu an gezegen üzerinde var olan her türlü yaşam biçimi bu sıcaklıkta yaşama yeteneğine sahip.

İnsanlığın yaşamını sürdürebileceği 16 derecelik sıcaklığı sağlayan şey ise; karbondioksit, metan, su buharı gibi doğal olarak atmosferde bulunan sera gazları. Bu gazlar sayesinde güneş ışınlarının bir kısmı atmosferde tutuluyor ve hayatın devamı için gereken sıcaklık sağlanıyor. Ancak sanayi devrimi sonrasında kömürün ve onu takip eden süreçte petrol ve doğalgazın kullanılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazlarının oranı arttı. Atmosferdeki sera gazlarının miktarı artınca doğal olarak bu gazlar daha fazla güneş ışığını tutmaya başladılar. Böylece atmosferdeki sıcaklık da arttı yani gezegeni bir örtü ile yeterince ısıtabiliyorken; biz üzerimize battaniye örttük.  Son 200 yıl içinde ise gezegenin sıcaklığının 0,7 derece arttığı bilimsel raporlarla tespit edilmiş durumda. Atmosferde biriken sera gazlarının gecikmeli etkisi ile sıcaklık artışı 1.4 derece ulaşacak.

Devamını oku: Küresel ısınma nedir?

JA Travel

Kolektif olarak hareket edersek hükümetleri küresel ısınmayı durduracak tedbirleri almaya zorlayabiliriz ya da almayanların yerine alacak olanları getirebiliriz. Şimdi daha çok çalışma, daha çok sokakta olma, daha çok aktivizm zamanı.