Hava kirliliğinin yeni doğmuş bebekler üzerindeki etkisini inceleyen yeni bir araştırma yayınlandı. Bugüne kadar bu konuda yapılan en geniş çaplı araştırma olma özelliği taşıyan çalışma, araçlardan ve kömürle çalışan elektrik santrallarından kaynaklanan kuruma maruz kalan hamile kadınlarda düşük kilolu bebek doğurma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Amerika’nın Sesi’nden Jessica Berman’ın haberine göre, uluslararası bir uzman grubunun yaptığı ve Kuzey Amerika, Güney Amerika, Asya ve Avustralya’da dokuz ülkede yürütülen araştırma, 14 farklı bölgeden alınan 3 milyon doğum verisini inceledi. Çalışma, 1990’ların ortasından başlayarak 15 yıllık bir dönemi kapsıyor.
Araştırma, hava kirliliğinin çok yoğun olduğu bölgelerde yaşayan hamile kadınların bebeklerinin 2,5 kilonun altında doğduğunu ortaya koydu. Bu ağırlıkta doğan bir bebek hayatta kalsa bile gelecekte kronik sağlık sorunları ve öğrenme güçlüğü yaşama riski taşıyor.
Hava kirliliği oranı, bir metre küp havada yoğunlaşan kurum zerreleri ve boyutlarının mikron biriminde ölçülmesiyle saptanıyor. San Francisco’daki California Üniversitesi’nde kadın, doğum ve jinekoloji uzmanı ve aynı zamanda araştırmanın da önderlerinden olan Profesör Tracey Woodruff, insan saçından daha ince olan bu mikroskobik tozun soluduğumuz havada bulunduğunu söylüyor. Bu tozun sağlığımız üzerindeki etkisi de kurum zerrelerinin yoğunluğu ve büyüklüğüne bağlı.
Woodruff, nispeten az bir yoğunluk sayılabilecek 10 mikronluk bir kurum zerresinin yarattığı düşük kilolu bebek doğurma riskinin yüzde 3 olduğunu söylüyor. Woodruff, “Bireysel düzeyde risk düşük gibi görünüyor ancak dünya genelinde çok fazla sayıda kadın bu riske maruz kalıyor” diye ekliyor.
Amerika’daki Temiz Hava Yasaları, kurum zerrelerinin 2,5 mikrondan büyük olmamasını gerektiriyor. Ayrıca yoğunluklarının da metre küp başına 12 mikrogramdan fazla olmaması gerekiyor. Avrupa’da limit 25 mikrogram. Pekin’de yakın geçmişte yapılan bir ölçümde havadaki kurum yoğunluğu 700 mikrogram olarak belirlenmiş. Güney Asya’daki kentlerde de kurum yoğunluğu tehlikeli boyutlara ulaşıyor.
Profesör Woodruff, hava kirliliği ve düşük kilolu bebek doğumu arasındaki ilişkinin birkaç muhtemel nedeni olduğunu söylüyor.
Profesöre göre, “Nedenlerden biri hava kirliliğinin annenin sağlığını ve dolayısıyla da bebeğin sağlığını etkilemesi olabilir. Ya da havadaki kurum zerrelerinin akciğerlere girmesi ve bu zerrelerdeki toksinlerin kana karışıp cenine ulaşarak gelişimini doğrudan etkilemesi şeklinde de olabilir.”
Çalışmadaki veriler, Hava Kirliliği ve Hamileliğe Etkileri Konusunda Uluslararası İşbirliği’ne katılan araştırma merkezlerinden elde edilmiş. Konuyla ilgili küresel bir araştırma girişimi olarak ortaya çıkan bu örgüt 2007’den beri kentsel hava kirliliğinin hamilelik ve doğum üzerindeki etkilerini inceliyor.
Hava kirliliği ve düşük kilolu bebek doğumu arasındaki ilişkiyi konu alan araştırmanın sonuçları, Çevresel Sağlık Görüşleri isimli dergide yayınlandı.
kaynak: Amerikanın Sesi