2009 yılında verilen resmi rakamlara göre dünyada en fazla CO2 salan ülkeleri listeleyecek olursak, en başta Çin ve ABD geliyor. Türkiye ise bu listede 22. sırada yer alıyor:
Milyar
Ton CO2
-------------------------------------------------
Çin 6877
ABD 5195
Hindistan 1585
Rusya Federasyonu 1532
Japonya 1092
Almanya 750
İran 533
Kanada 520
G. Kore 515
İngiltere 465
Suudi Arabistan 410
Meksika 399
Avustralya 394
İtalya 389
Endonesya 376
Güney Afrika 369
Fransa 354
Brezilya 337
Polonya 286
İspanya 283
Ukrayna 256
Türkiye 256
Ama doğal olarak ilk aklımıza gelen Çin ve ABD arasındaki nüfus farkı olduğu için aynı listeye kişi başına düşen CO2 salımı olarak bakacak olursak çok değişik bir tablo ile karşılaşıyoruz. 1. sıradaki Çin kişi başına 5.1 ton CO2 ile 55. sıraya geriliyor. ABD ise gene de gelişmiş ülkeler arasında en yüksek salım olan 16.9 ton CO2 ile 11. sıraya geliyor. En tepede 40.1 ton CO2 salımıyla Katar var. Yani çölde yaşanır bir hayat sürmenin ciddi bir petrol harcaması ile mümkün olduğunu anlıyoruz. Türkiye ise 3.6 ton CO2 ile 77. sırada yer alıyor. Dünyada kişi başına düşen CO2 salımı 4.3 ton, AB ortalaması ise 7.1 ton. Bir Kongolu'nun ortalama salımı ise 43 kilo, yani bir Amerikalı bir Kongolu'nun 393 katı CO2 salıyor atmosfere.
Bu şekilde bakıldığında ülkemizin performansı gayet güzel görünüyor, ancak temel bir problem var bu resimde: Kişi başına CO2 salımı 1971-2009 arasında dünyada sadece %14 artarken ülkemizde bu artış %211 yani dünya ortalamasının 15 katı. Aynı dönemde dünyada toplam CO2 salımındaki artış aynı dönemde %105, ama ülkemiz için bu artış %520. Bu bize temel bir sorunu işaret ediyor: Ülkemizin CO2 salımındaki artış dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu için, bugüne kadar kendimizi korumak için kullandığımız “ama biz daha gelişiyoruz, bakın kişi başına düşen salım miktarımız dünya ortalamasının altında” söylemi çok kısa vadede geçerliliğini yitirecek. Bu sebeple de attığımız adımlara çok dikkat etmeliyiz. Özellikle çimento sektörü gibi gelişmiş ülkelerin CO2 salımlarını düşürmek için ülkelerinden kovdukları sektörlere kucak açarak salımlarımızı halk sağlığına da zarar verir biçimde arttırmanın bir anlamı olmadığına inanıyorum.
T24, 20 Temmuz 2012