Dünyada flamingolar için önemli kuluçka sahalarından birisi olan Tuz Gölü'nde geçen yıl 22 bin olan kuluçkadan çıkan flamingo sayısı bu yıl 2 bin 650'ye düşerken, gölün kuraklık nedeniyle flamingo mezarlığına dönüşeceği belirtildi.
Doğa Derneği Genel Müdürü Yılmaz: Yumurtadan çıkan yavruların kısıtlı su nedeniyle beslenememe ve ölüm tehlikesi kaygı verici bir boyutta. Ölü yavrulara rastlanmaya başlandı bile." Sebep, en kurak bölgede en çok isteyen bitkileri yetiştirme inadı.
Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, Türkiye 'nin ikinci büyük gölü ve 305 Önemli Doğa Alanı'ndan birisi olan Tuz Gölü'nün yanlış su politikaları ve projeler yüzünden tamamen kuruma aşamasına geldiğini söyledi. Kuruyan Tuz Gölü'nde flamingoların çaresizlikten üreyemediğini belirten Yılmaz, "Yaşamları Tuz Gölü'ne bağlı olan canlılar büyük bir risk altında. Flamingoların dünyada ve Akdeniz havzasındaki en önemli üreme alanlarından biri olan Tuz Gölü'nde geçtiğimiz senelerde gerçekleşen yoğun yağışlar nedeniyle sayıları 22 bini bulan yavru sayısı bu sene yaklaşık yüzde 90'lık düşüşle 2 bin 650 bireyi ancak buldu" dedi.
FLAMİNGO ÖLÜMLERİ BAŞLADI
Doğa Derneği uzmanlarının gerçekleştirdiği havadan fotoğraflama çalışmalarında gölün yarısından fazlasının haziran sonu itibariyle tamamen kuruduğunu tespit ettiklerini dile getiren Yılmaz, şunları ifade etti: "Flamingolar kuruyan gölün batı kısmında kalan bir avuç sudan medet umuyorlar. Yumurtadan çıkan yavruların kısıtlı su nedeniyle beslenememe ve ölüm tehlikesi kaygı verici bir boyutta. Ölü yavrulara rastlanmaya başlandı bile. 2003 yılından itibaren Tuz Gölü'nde flamingoları takip eden ve her yıl hava fotoğrafları ile yavruları tespit ederek sayımını gerçekleştiren uzmanlarımız, flamingoların küresel ölçekte en önemli üreme alanlarından birinin yok olmak üzere olduğunu tespit ettiler. Dünyanın flamingo cenneti olan Tuz Gölü, flamingo mezarlığına dönüşüyor."
KURUMANIN NEDENİ YANLIŞ SU POLİTİKALARI
Yılmaz, Tuz Gölü'nde kurumanın sebebinin küresel ısınmadan çok, yanlış su politikaları ve projeler olduğunu vurguladı: "Küresel ısınma gibi olguların etkisi olsa da kurumanın esas nedeni gölü besleyen su kaynaklarının önünün kesilmiş olması. Havzada yapılan baraj ve kanal inşaatları, on binlerce yasadışı kuyu ve aşırı su tüketen tarımsal ürünler, göle su akışını engelleyen tuzlalar Türkiye'nin en büyük ikinci gölünü kuruttu. Göl içinde yeni açılan tuzlalar, su dengesinin bozulmasını ve gölün kurumasını daha da hızlandırdı."
Yılmaz’a göre bir kaç senedir dile getirilen başka havzalardan Tuz Gölü'ne su taşıma yönteminin ise o havzaların da sonu anlamına gelebileceğini, çözümün Tuz Gölü'nü besleyen doğal su kaynaklarının yeniden önünün açılması olduğunu söyledi.
EN KURAK BÖLGEDE SU İHTİYACI EN YÜKSEK ÜRÜNLER YETİŞTİRİLİYOR
Yaklaşık 60 yıldır taşıma suyla değirmen döndürülmeye çalışıldığını, canlıların yaşam hakkını hiçe sayan politikaların yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Her gölün kuruyuşu ile vicdanların da kuruduğuna şahit oluyoruz. Tuz Gölü gibi Türkiye'nin en kurak bölgesinde su ihtiyacı en yüksek tarım ürünlerini yetiştiriyoruz. Bunun için, barajlar ve sondaj kuyuları ile önce nehirleri ve yeraltı su rezervlerini, ardından bunların beslediği gölleri yok ediyoruz. Oysa göl, bulunduğu coğrafyanın kalbidir. Tuz Gölü'nün kuruması tüm havzanın yaşam döngüsünün, biyolojik ve kültürel zenginliğinin geri dönüşsüz biçimde yok edilmesi anlamına geliyor. Flamingoların bu sene susuzluktan dolayı ürememeyi tercih ederek yaşadığı trajedi, tüm canlıların ortak kaderi olabilir."
Yılmaz, Tuz Gölü'nü yaşatmak için yöreye uygun, az su tüketen bitkilerin yetiştirilmesi, tarımda tasarruflu sulama sistemleri kullanılması, derelerden akan suyun barajlar ve kuyularla kesilmemesi gerektiğine işaret etti.
kaynak: Radikal