Adana'daki Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Kuleli, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak İskenderun Körfezi'nde deniz suyu sıcaklığının arttığını, ekonomik değeri yüksek levrek ve çupra türü balıkların üremesinin zorlaştığını söyledi.
Adana'nın Karataş İlçesi'nde ekibiyle birlikte araştırmalarını sürdüren Doç. Dr. Tuncay Kuleli, son 30 yılda küresel iklim değişikliğinin etkisiyle İskenderun Körfezi'ndeki ortalama deniz suyu sıcaklığında 3 derecelik artış gözlendiğini açıkladı. Doç.Dr. Kuleli, Hint Okyanusu'ndan gelen ekonomik değeri düşük 70 kadar türde yayılmacı balık ve deniz canlısının bu bölgedeki eko sistemi olumsuz etkilediğini, bunların izlenmesi ve kontrol altına alınması için araştırmalar yürüttüklerini belirtti. Doç. Dr. Kuleli, İskenderun Körfezi'nde değişen eko sistemle birlikte yayılım gösteren balık türlerinin başında çilli çarpan, dikenli çütre, balon, ıskarmoz, sivrikuyruk dil balığı, Hint sardalyası, uçan balık, çomak, kardinal, siviriburun gümüş, eksi balığı, paşa barbunu, Nil barbunyası, üzgün, çarpan, ceylan, bıldırcın kefali, sivrikuyruk kaya balığı ve külah balığının geldiğini kaydetti.
BALIK DÖKEMEDİĞİ YUMURTAYI SİNDİRİYOR
Levrek ve çupra türü balıkların 14- 16 derece su sıcaklığında yumurta bıraktığını, ocak-mart aylarındaki yumurtlama döneminde ise İskenderun Körfezi'nde ortalama su sıcaklığının 19 derece olarak ölçüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Kuleli şunları söyledi: "Akdeniz'de levrek bağlığı erkeklerde 2- 3 yaş 25-30 santimetre boyda, dişilerde 3- 5 yaş, 30- 40 santimetre boyda cinsel olgunluğa ulaşıyor. Doğal ortamda uygun şartlarda bir kilogram ağırlığındaki levrek 293 bin- 358 bin arasında yumurta döküyor. Çuprada ise bu sayı 100-150 bin arasındadır. Deniz suyu sıcaklığındaki artıştan dolayı bu balıklar stres yaşıyor ve yumurtalarını bırakamıyor. Balığın karnındaki yumurtaların emilimi yaşanıyor. Yumurtalardaki protein vücut tarafından sindiriliyor. Üremenin zorlaşmasından dolayı ekonomik değeri yüksek bu balıkların sayısı her geçen yıl azalıyor. Hint Okyanusu'ndan gelen yayılmacı türler de değişen eko sistemde kendilerine daha fazla yaşam alanı buluyor."
kaynak: avrupagazete.com