Aktivistler, geçtiğimiz yaz Brayton Point termik santraline kömür taşıyan bir yük gemisini ablukaya alma eylemleri üzerine yargılanıyorlardı. Ward ve O’Hara, bu eylemlerinde şiddetsizlik ve doğa felsefesinin önemli isimi Thorau’yu anarak Henry David T. adını verdikleri küçük bir istakoz teknesi kullanmışlardı.
Savunmalarında “meşru müdafaa” savını ülkede iklim değişikliğiyle alkalı bir sivil itaatsizlik eylemi için kullanan ilk eylemciler, yaptıklarının kamu sağlığı ve güvenliği adına haklı ve meşru olduğunu savundular. Dünyanın önde gelen iklim bilimcisi James Hansen ve 350.org kurucusu Bill McKibben çağırdıkları bilirkişiler arasındaydı.
Duruşma günü, il başsavcısı Sam Sutter, suçlamaları geri almakla kalmadı (ki suçlu bulunsalardı yıllarca hapis yatabilirlerdi), mahkeme binasından çıkıp dışarıda Ken ve Jay’i desteklemek için toplanmış yüzlerce kişiye ve gazetecilere şu konuşmayı yaptı:
“Başsavcı yardımcısı Robert Kidd ile benim bugün vardığımız karar, tabii ki Somerset vergi mükelleflerine yüklenen maliyeti gözönünde bulundurdu, ama bu, onların ve Bristol İlçesi ve ötesinin çocukları için olan kaygımız düşünülerek verilmiş bir karardır.
İklim değişikliği, gezegenin tarihi boyunca karşı karşıya kaldığı en ağır krizlerden biri. Benim mütavazı fikrimce, konu üzerine siyasi irade fazlasıyla eksik. İki tarafı da memnun edecek bir anlaşmaya varabildiğimiz, bunun hem polisi, hem burada toplanan sempatizanları tatmin edebilir göründüğü için sevinçliyim.
Aynı zamanda Bristol İlçesi Savcılığı olarak bu konuda öncülük etme irademizi yansıtan bir anlaşmaya varabildiğimiz için son derece mutluyum.”
Bu sırada, alkış ve neşe debdebesi arasında birisi “Ülke çapında bir örnek olacak mısınız?” diye sordu.
Savcı şöyle cevap verdi:
“Yani, ben iki hafta sonra kesinlikle New York’ta olacağım” 21 Eylül iklim yürüyüşüne gönderme yapıyordu; “Bu iyi bir cevap mı?!” Ardından “Bill McKibben’ın Rolling Stone’daki makalesini yanımda taşıyorum” diyerek dergiyi çıkarıp makaleyi havaya kaldırdı.
Tamam, Belki siyasete atılacağa benziyor. Yine de, bir muhabir bunun ardından bu tür yasayı çiğneyen eylemleri tasvip edip etmediğini sorunca, “hayır, mesaj o değil…” dedi ve ekledi “verdiğim mesaj bunun bir sivil itaatsizlik eylemi olduğu, bir anlaşmaya varmamız gerektiği. Şahıslara karşı iddianame getirilmiş olmasını sorgulamıyorum, ama doğru tavrı benimsedik ve konu bir kabahate indirildi.”
Muhabirin insanlar sizin için tankerleri ablukaya almayı destekliyor derse ne cevap verirsiniz sorusu üzerine, Savcı Sutter, “Bu dava dava, vaka vaka bakılacak birşey” dedi. “Duruşumu çok net açıkladığıma inanıyorum. Bu, gezegenin yüzyüze kaldığı en ağır krizlerden biri. Kanıtlar son derece ağır basıyor, ve daha da kötüye gidiyor. Bunun için, bugün bir tavır aldık.”
Yeşil Gazete, 10 Ağustos 2014 (Wen Stephenson‘un The Nation‘daki yazısından kısaltılarak Alidost Numan tarafından çevirilmiştir)