Kaynak: Samanyoluhaber.com, 7 Nisan 2011
Yıldız, NTV'de katıldığı bir programda, Türkiye'de yapılması planlanan nükleer santrallerle ilgili soruları yanıtladı.
Basında 3. nükleer santralin İğneada'da yapılacağı yönündeki haberlerin yer aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Yıldız, şu anda isimle alakalı bir telaffuzda bulunmadıklarını, ancak bir çok güvenlik sistemleri açısından ve depremsellik açısından güvenilir olabilecek bir yeri seçmeleri gerektiğini söyledi. Bununla ilgili jeolojik çalışmalarında içinde yer aldığı bütün çalışmalar sonuçlandıktan sonra 3. santralin yapılacağı yerin ismini açıklayacaklarını belirten Yıldız, ''Bu isim seçimi tabii siyasi olmayacak, teknik rakamlar bize hangi veriyi veriyorsa onu o şekliyle değerlendirmiş olacağız. Şu anda ön plana çıkmış herhangi bir isim yok ama İğneada seçeneklerden bir tanesidir'' dedi.
-''ENDİŞE VE KAYGIMIZ YOK''-
Sinop'ta yapılması planlanan santral için Japonlarla görüşüldüğü hatırlatılarak, Japonya'da yaşanan felaketin ardından bunun doğru olup olmadığı yönünde tereddütlerin bulunduğu belirtilmesi üzerine Bakan Yıldız, şunları söyledi:
''Bu tartışma ekseninin 'var mısın yok musun, evet mi, hayır mı? noktasına taşınmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz ama tartışmanın güvenlik sistemleriyle alakalı konular üzerinde olmasını doğru buluyoruz. Bu açıdan Japonyaile yürüttüğümüz bir müzakere var,Rusyaile bitirdiğimiz bir müzakere var. Bu müzakereler Japonya'nın başına gelen bu elim kazadan sonra çok kısa bir aralığa uğramıştı, tekrar bu ay içinde başlayacak. Gerek Rusya'daki Çernobil'den sonra, gerekse de Japonya'daki Fukuşima kazalarından sonra özellikle güvenlik sistemlerinin artırıldığını görüyoruz. O santral üzerinde mühendislik çalışmalarının artırıldığını görüyoruz ve en son Çin tarafında yapılan hatta Tayvan tarafında yapılan bir santralde Rusya, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından dünyanın en güvenilir santrallerinden birisi olarak seçildi. Bu açıdan bir endişe ve kaygımız bulunmamaktadır.''
Son 20 yıldan bu yana nükleer güç santrallerinin güvenlik sistemlerine harcanan paranın elektrik üretim birimlerine harcanan para kadar yer işgal ettiğini belirten Yıldız, bunun aslında elektrik fiyatları açısından dezavantaj gibi görünmesine karşın bir avantaj olduğunu söyledi. Çünkü riskleri minimize etmek açısından bunun büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, özellikle Rusya'daki kazadan sonra dünyada 140 tane santralin işletmeye açıldığını, Çernobil'den alınan derslerle şu an Japonya'daki kazadan alınan derslerin mühendislik olarak bir analitik çalışmaya döküldüğünü ve güvenlik sistemlerinin daha çok artırıldığını kaydetti.
ABD'de 1979 yılındaki kazanın bir kor erimesi sonucu olduğunu anlatan Yıldız, Çernobil'deki kaza nedeninin de aynı olduğunu ancak Çernobil'deki santralin koruma kabı bulunmaması nedeniyle daha fazla etkisinin olduğunu ifade etti. Dünyada yapımı devam eden ya da yapımına karar verilen 65 nükleer güç santrali bulunduğuna işaret eden yıldız, bunların her birinin bir veya iki tane koruma kabına sahip olduğunu, gerek uçak kazalarına gerekse iç kor erimelerine karşı dizayn edildiklerini söyledi.
Müzakerelerin olumlu sonuçlanması halinde Rusya ile Akkuya'da, Japonlarla Sinop'ta yapılması planlanan santrallerin en önemli ögesinin, güvenlik sistemleriyle ilgili hassasiyetinin artırılması olduğunu belirten Yıldız, Rusya tarafından yapılan açıklamada, yapılacak santralin 9 şiddetindeki depreme dayanabilecek güçte olacağının belirtildiğini hatırlattı. Yıldız, her iki santralin inşaatı ve elektromekanik kısımlarının Türkiye'deki en sağlam yapılardan olacağını kaydetti.