Kaynak: EurActiv, 13 Mayıs 2011
Avrupa Komisyonu Avrupa’da faaliyet gösteren 143 nükleer enerji üretim tesisine ek altı inşaat aşamasında ve 15 inşası planlanan tesisin 11 Eylül’deki gibi uçak kazası da dâhil olmak üzere herhangi bir tehdit karşısında sağlam durabilmesi gerektiğini açıkladı.
Japonya’da 11 Mart depreminden sonra meydana gelen Fukushima faciasıyla Avrupa’da son zamanlarda Rönesans dönemi yaşayan nükleer sanayi hızla siyasallaşmaya başladı.
Fukushima’yı izleyen günlerde Avrupalı liderler 25 Mart’ta bir araya gelerek nükleer güvenlik için en yüksek standartların uygulanması ve bütün tesislerin “dayanıklılık testi”ne tabi tutulması için görüş birliğine vardılar.
Avrupa Komisyonu şimdi dayanıklılık testlerinin özellikle İsviçre, Rusya, Ukrayna ve Ermenistan gibi ülkelere yaygınlaştırılması için çaba sarf ediyor. Avrupalı liderlerin son zirvede mutabık kaldıkları ilke kararı sonrasında Komisyon Başkanı José Manuel Barroso’nun bu stres testlerinin içeriği ile ilgili ayrıntılı bir karara varması bekleniyor. Brüksel’de toplanan Avrupa Nükleer Güvenlik Düzenleme Kurulu’nun (ENSREG) test yöntemiyle ilgili bir takım tavizler vermesi bekleniyor.
Komisyon Sözcüsü Marlene Holzner Barroso’nun dayanıklılık testini mümkün olduğu kadar zor olması yönünde karar vermesini beklediklerini kaydetti. Ancak Holzner mutabakata varılamaması durumunda çabaların devam edebileceğini çünkü karar için herhangi bir son tarih bulunmadığını söyledi. Holzner dayanıklılık testleri terör saldırıları, insan elinden çıkma felâketler vs. olduğunu kaydetti.
AB Enerji Komiseri Günther Oettinger dün yayımlanan açıklamasında “Eğer bir enerji tesisi altı şiddetinde bir depreme dayanıklı olacak şekilde inşa edilirse, daha yüksek şiddetteki bir başka depreme de dayanıklı olduğunun kanıtlanması gerekir. Aynı şey seller ve doğal felâketler için de geçerli…” dedi.
Holzner, AB’nin dayanıklılık testini geçememesi durumunda herhangi bir nükleer tesisi kapatma yetkisi olmadığı uyarısında bulundu. Yine de Holzner “Operatörler tavsiyelerimizi dikkate alıyorlar” sözleriyle açık kapı bıraktı. Ulusal hükümetlerin bu nedenle güvenli çalıştığı düşünülen bir tesisin faaliyetlerini sürdürmesiyle ilgili bir karar varsa halklarıyla paylaşmaları gerekir.
Komisyon’un inşası devam eden nükleer tesislerle ilgili daha fazla söz sahibi olduğunu hatırlatan Holzner Komisyon’un onayı olmadan hiçbir tesisin yapılamayacağını sözlerine ekledi. Slovakya’da Mochovce tesisinde yapılması düşünülen iki reaktörü örnek veren Holzner Komisyon’dan izin alınamadığını hatırlattı. Ancak eski reaktörler konusunda Komisyon’un etki alanı sınırlı. Büyük üye devletlerden biri, örneğin Fransa’nın daha hafif dayanıklılık testi dayatması durumunda durumun ne olacağı kendisine sorulduğunda Holzner “Eğer amaç nükleer tesisin kapatılmaması ise o zaman hiç stres testi yapılmamalı” dedi. © EurAct