Akkuyu NGS A.Ş. Mersin halkının yüzde 40'ının nükleerin güvenli olduğuna ikna edilmesi için 5 milyon TL ödemeyi kabul etti. Ancak anketlere göre, halkın yüzde 70'i nükleere karşı
Mersin'in Gülnar ilçesine yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne Mersin halkının desteğinin çok düşük bir seviyede olduğu gerçeği, Akkuyu NGS A.Ş.'nin açtığı bir ihalenin belgelerinde yer buldu. Akkuyu NGS A.Ş.'nin, ihale şartnamesinde Mersin halkının yüzde 40'ının ikna edilmesi hedefi koyması ve bu hedef için yaklaşık 5 milyon TL ödemeyi kabul etmesi, kentlilerin nükleer enerjiye olan desteğinin yüzde 40'ın çok altında olduğunu ortaya koydu.
Hedef, yüzde 40'ı ikna etmek
Doğru Eroğlu'nun Birgün'de yer alan haberine göre, Rusya Nükleer Enerji Ajansı ROSATOM'un Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin yapımı ve işletilmesi için kurduğu Akkuyu NGS A.Ş.'nin gerçekleştirdiği halkla ilişkiler ve iletişim hizmetleri ihalesi, Mersin halkının nükleere destek vermediğinin itirafnamesine dönüştü. Halkla ilişkiler ihalesinin teknik şartnamesinde, 2014 Halkla İlişkiler Hedefi olarak "Akkuyu PR departmanının hedefi Mersin ilinde nükleer enerjisi ve nükleer santral projesinin destekleme oranını %40'a ulaştırmaktır" ibaresi yer aldı. Hedef kitle olaraksa, "Türkiye geneli, özellikle Mersin ilinin nüfusu ve NGS'ye yakın ilçelerin nüfusu" belirlendi. İhaleye teklif verecek şirketlerin 2014 yılı hedefi, "Mersin ilinde nükleer enerjisinin ve projesinin destekleme oranının %40 ve üzerine getirmek" diye belirtildi. Bu hedefin 2014 yılı sonunda bağımsız araştırma şirketleri tarafından oluşturulacak verilerle kontrol edileceği de şartnameye eklendi. Bu şartnameyle çıkılan ihale sonucunda, Akkuyu NGS A.Ş. bir halkla ilişkiler firmasıyla yaklaşık 5 milyon TL karşılığında 1 yıllık süre için anlaşma yaptı.
'Kazaya hazırlıklı olun!'
Öte yandan, şartnamedeki "kriz yönetimi" faslında yer alan ifadelerde, Akkuyu NGS A.Ş.'nin halkla ilişkiler şirketlerinden olası kazalara karşı hazırlıklı olmalarını istemesi dikkat çekti. İhale şartnamesinin ilgili kısmında, dünya ve Türkiye'de meydana gelebilecek ulusal ve uluslararası gelişmelerin krize yol açabileceği belirtildi ve ihaleye girecek şirketlerin her dakika olası krizlere karşı hazırlıklı olması gerektiği belirtildi. Olası krizler, "kaza, dış politika gelişmeleri, Türkiye'deki önemli gelişmeler, projelere ilişkin aksaklıklar" olarak tarif edildi. Halkla ilişkiler şirketlerinden kriz iletişim planları yapması ve kriz ekipleri oluşturması istendi.
Halkın yüzde 70'i karşı
Akkuyu NGS A.Ş.'nin yüzde 40'lık hedefi değerlendiren Mersinli yurttaşlar, kentteki nükleer karşıtlığının çok kuvvetli olduğunu ve Mersin halkının nükleere izin vermeyeceğini söylediler. SES Mersin Şube Başkanı Selman Günbat, yüzde 40'lık destek beklentisinin çok uçuk olduğunu belirtirken, Mersin NKP mensubu Yusuf Üçay ise 2011 yılında, Fukuşima'daki felaketten önce yapılan Greenpeace anketinde Mersin'in yüzde 70'inin nükleer karşıtı görüş bildirdiğini anımsattı.
Yusuf Üçay (Mersin NKP mensubu): Mersin'in nükleer konusunda ne kadar hassas bir kent olduğu, yıllardır yapılan eylemlerde defalarca ortaya çıktı. 100 bin kişiyle kurulan insan zinciri Mersin halkının nükleer enerjiyle ilgili görüşlerini çok iyi özetliyor.
Mersin'de nükleer enerjiye yalnızca Akkuyu NGS A.Ş.'nin finanse ettiği çevreler destek veriyor. Devletin yarattığı işsizlik, Akkuyu NGS A.Ş.'nin istihdam vaatleriyle birleşince, santral alanına yakın Büyükeceli'de karışık tepkilere yol açabiliyor ancak kentte çok ciddi bir tepki var. Greenpeace'in Türkiye genelinde ve Mersin'de de yaptığı nükleer enerji anketi, nükleer enerjinin Mersin'in yüzde 70'i tarafından istenmediğini göstermişti. Japonya'daki Fukuşima felaketi sonrası bu oran daha da artmış olmalı.
Selman Günbat (SES Mersin Şube Başkanı): Mersin halkının nükleer enerjiye karşı topyekün mücadele ettiğini görmek lazım. Herkes o bacalardan zehrin çıkacağını çok iyi biliyor; narenciye tarımının biteceğini, Anamur muzu diye bir şey kalmayacağını bilen yurttaşların nükleere taraf olması mümkün değil. Türkiye'nin yüzde 3'lük enerjisini bu santralle karşılayacaklarını söylüyorlar ancak ülkedeki yüksek gerilim hatlarında yüzde 30'luk enerji kaybı olduğu da biliniyor. Yılın 300 gününü güneşli geçiren bir yerde güneş enerjisinden, yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmak varken, kimse doğayı ve halk sağlığını tehdit eden nükleere destek vermez. Deprem kuşağı Japonya'da bir depremin ve tsunaminin nelere mal olduğunu gördük. Mersin'in de deprem hattında olduğunu hepimiz biliyoruz. Tüm bunların ışığında, Mersin halkının yüzde 40'ının nükleer enerji projesine destek vermesini beklemek çok uçuk bir fikir!
Yüzde 86 nükleere yakın yaşamak istemiyor
Ayrıca BBC'nin araştırmasına göre , nükleer enerjinin güvenli ve önemli bir elektrik kaynağı olduğunu düşünenlerin oranı tüm dünyada yalnızca yüzde 22. Türkiye'de de bu oran yüzde 21.
Greenpeace'in Nisan 2011'de gerçekleştirdiği araştırma da nükleer enerji santralleri konusunda bir referanduma gidilmesi durumunda halkın yüzde 64'ünün nükleer santral kurulmasına hayır diyeceğini ortaya koyuyor. Enerji ihtiyacımızı karşılamak için riske girmeyip temiz kaynaklara yönelmemiz gerektiği görüşünde olanların oranı ise yüzde 84,2.
T24