188 ülkede 7000den fazla noktada gerçekleşen eylemlerin en büyüklerinden biri bugün İstanbul’da Taksim’de gerçekleşti. Küresel Eylem Grubu’nun basın açıklaması:
“10/10/10 Küresel ısınmayı durdurmak için işbaşına”
İklim değişimi, bütün sorunların üzerinde hepimizi, geleceğimizi, tüm gezegeni, tüm canlı yaşamını tehdit ediyor. İklim değişiminin sorumlusu küresel kapitalizmin, onların şirketlerinin ve devlet başkanlarının bu krize bir yanıtı, bir çözümü yok! Sistem hem ekonomik hem de iklim kriziyle dünyayı yaşanması zor bir yer haline getiriyor.
Bizler bugün sonumuzu hazırlayan felaketin durdurulması için harekete geçtiğimizi göstermeye geldik.
Petrol, kömür, doğalgaz gibi fosil yakıt üretiminden vazgeçemeyen kapitalizmin, enerji politikalarında ekosistemi kollamak üzere atmayı planladığı zayıf adımların hiçbir inandırıcılığı yok.
İnandırıcılığı yok! Ve biz inanmıyoruz. Bu yüzden bugün dünyanın 188 ülkesinde 7000’den fazla noktada eylem yapıyoruz.
Hükümetin, şirket sahiplerini, yöneticilerinin harekete geçmeye niyeti yok çünkü!
İklim değişikliği her yıl 325 milyon kişiyi etkiliyor.
Geçtiğimiz ay Pakistan’da yaşanan sel felaketini hatırlayalım. 1.500’den fazla insan öldü. 20 milyon insan evsiz barksız kaldı. Tufandan etkilenenlerin sayısı 40 milyona (Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına) ulaştı! 3.5 milyondan fazla çocuğun açlıktan ve bulaşıcı hastalıklardan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İndus nehri normal hacminin 40 katına çıkarak taştı. Ülkenin beşte biri sulara gömüldü.
Japonya’da sıcak hava dalgası 54 bin insanı hastaneye yatmak zorunda bıraktı. 170 insan öldü.
Moskova’da aşırı sıcaklarla gelen orman yangınlarını da hatırlıyoruz. Brezilya’da şiddetli yağışların ürünü olan seller yüzünden 40 insan öldü, 1000'den fazla kişi kayboldu. Alagoas ve Pernambuco eyaletlerinde yaklaşık 65.000 kişi güvenli bölgelere taşındı, 40.000 kadar insan evlerini kaybetti.
Fakat bu yaşananlar karşısında ne hükümetler adım atıp enerji politikalarını radikalce değiştiriyor ne de şirketler sorumluluk alıyor.
Bu yüzden sorumluluğu biz almak zorundayız!
Hükümetlere demeliyiz ki, demokrat olup olmadığınızı gösterecek olan da;
Yoksulları destekleyen politikaları savunup savunmadığınızı gösterecek olan da;
Eşitlik ve adaleti savunup savunmadığınızı gösterecek olan da iklim değişimine karşı hangi adımları attığınızdır.
Türkiye’de hükümetin bu konuda nereyse hiçbir adım atmadığını biliyoruz. 3. köprü, ormanların katliamı, kömürlü termik santral ve HES ve nükleer santral inşa etme tutkusuyla ekosistemin dengesine saldırı…
Bugün tüm dünyada binlerce meydanda ve noktada örgütlediğimiz bu eylemle, tüm hükümetlere, “Ya iklim değişimine çözüm olun ya da gidin” diyeceğiz. “Şirketleri değil gezegeni kurtarın” diyeceğiz.
Ne yapacaklarına kendileri karar verecekler ama biz buradayız, gözlerimizi üzerlerinden hiç ayırmayacağız.