Dünyada en çok karbondioksit salımına yol açan iki ülke olan Çin ve Amerika, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını azaltma konusunda anlaştı. Çin ilk kez sera gazı salımını azaltmaya başlayacağı tarihi 2030 olarak belirlerken Amerika, daha önce belirlediği önlemlerin yanı sıra yeni adımlar atacağını açıkladı.
Çin ve Amerika’nın verdiği sözleri tutması durumunda bu adımların kritik önem taşıyacak. Ancak bu adımlar, iklim değişikliğini durdurma konusunda yeterli değil.
Çin, atmosfere, dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerika’dan bile fazla karbondioksit salıyor.
Duke Üniversitesi iklim politikaları uzmanı Tim Profeta, Başkan Obama ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in sera gazı salımının azaltılmasına ilişkin açıklamalarının çok önemli olduğu görüşünde: “İklim değişikliği sorununu sadece Amerika ve Çin’le çözemezsiniz. Ancak sorun, Çin ve Amerika’nın katılımı olmadan da asla çözüme kavuşturulamaz.”
Çin Devlet Başkanı, ilk kez, karbondioksit salımını 2030’dan sonra azaltacaklarını açıkladı. Çin, 2030’dan sonra, enerji ihtiyacının yüzde 20’sini başka kaynaklardan karşılayacak. Dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi olan Çin, hava kirliliğini azaltmak için kömür kullanımını sınırlayacağını da açıkladı. Ama üretim kapasitesinde bir sınırlamaya gitmiyor. Ürettiği kömürü yurtdışına satışını artırmak için 2015 yılının başından itibaren %10 olan ihracat vergisini %3’e indirmeyi planlıyor.
Başkan Obama ise Amerika’nın sera gazı salımını 2025 yılına kadar 2005 yılındaki seviyenin yüzde 25 altına indireceğini söyledi. Bu oran, mevcut kesintinin iki katı: “Bu çok iddialı ancak erişilebilir bir hedef.”
Senato’nun yeni çoğunluk lideri olacak Mitch McConnell ve Cumhuriyetçi siyasetçilerin bu hedefe tepki göstermesi bekleniyor: “Yapılan anlaşma uyarınca Çin, 16 yıl boyunca karbon salımını azaltmak için hiçbir şey yapmazken getirilen yeni kısıtlamalar, Amerika’daki birçok eyalete büyük zarar verecek.”
Tim Profeta’ya göre her iki taraf da belirlenen hedeflere erişse bile çok ciddi iklim değişiklikleri kaçınılmaz: “Anlaşmada yazan rakamlara bakıp önümüzdeki yüzyılda sera gazı salımını gereken ölçüde azaltabileceğimizi düşünmek yanlış olur. Yapılan anlaşma, Amerika ve Çin’in doğru yönde ilerleyeceği konusunda adım atması ve gelecekte bu adımların hızlandırılması umudu doğurması açısından önemli.”