Anomal yağmurlar, Rusya’nın Uzak Doğu ve dünyanın başka bölgelerinde su baskınları, global iklim değişikliklerinden söz etmeye zorladı. Belki bu süreçler geri döndürülemezdir.
Rusya’nın Uzak Doğu bölgesindeki katastrofik su baskını yerli halk için beklenmedik şey halini aldı. Onlar, meteoroloji uzmanlarını bundan suçlu tutuyor. Uzmanlar ise kamuoyuna iklim ile ilgili tahminlerin özelliklerini anlatmak çabasında. Rusya Gidromettsentr müdür yardımcısı Dmitriy Kiktöv anlatıyor.
Tahmin sistemi çok faydalı. Fakat dünyadaki hiç bir meteoroloji merkezi bugün olağandışı olayları tahmin edemez. Aylar ve mevsimler gibi dönemler için yapılan tahmin olanakları çok mütevazı. Böyle tahminler, “daha çok”, “daha az”, veya “norm civarında” gibi genel eğilimi sağlıyor. Yağmurlara gelince, daha emin bir tahmin, yalnız bir kaç gün öncesi için verilebilecek.
Bilim adamları, kuraklık, şiddetli yağışlar, su baskınları., tayfun gibi anomal olay sayısının artışına dikkat çekiyor. Yer’in “ısı motoru” daha aktif bir şekilde çalışıyor. Sonuçta su havuzlarının buharlaşması artıyor. Atmosferde, tehlikeli yağış ve su baskınına yol açan çok sayıda nem birikiyor.
Dmitriy Kiktöv anlatmaya devam ediyor.
Binyıllık bir perspektifte soğuma eğilimine tanık oluyoruz. Fakat bu yüzyılın sonlarında olası bir sonuç, ısı derecesinin ileride artması. Bu demek değildir ki, her gelecek yıl, geçen yıla oranla daha sıcak olacak. Bu monoton bir süreç değil, onun düşüşleri ve yüselişlerine tanık olunur.
Son bin yıl içinde en sıcak dönem X-XI yüzyıllarına rastlıyor. XVI-XVII yüzyıllarında ise “küçük buz dönemi” yaşandı. Gezegenimizdeki iklim tarihi ölçüleri açısından yeni bir lokal ısı maksimumu göze çarpmayabilir. Fakat şimdiki insanlık küçük olsun değişikliklere keskin şekilde tepki gösteriyor. Buzulların erimesi ve yer altı su kaynaklarının tükenmesi Amerika’da katastrof sayılacak ölçüler aldı. Colorado nehrinin Mead ve Pawell gibi en büyük su havuzlarında su düzeyi 30 metre düştü. ABD’nin Batısı ise son 14 yılda gözetim tarihinde en ciddi kuraklık yaşamış bulunuyor.
Maddenin korunması yasası gereğince gezegenimizin bir yerinde su azaldıysa, başka bir yerinde miktarının artması beklenebilir. Uzmanlar, dünyanın 136 büyük kıyı kentinin perspektiflerini araştırdıktan sonra, gelecekte su altında kalacakları sonucuna vardı. La Repubblica gazetesi, Amerika’nın Miami, New York, New Orleans ve Çin’deki Guanghzou kentlerinin payına ekonomik kayıpların yüzde 43 geleceğini yazıyor.
Her neyse, alarmcıların kendi tahminleriyle gaf yapma şansları çok büyüktür. “Fobos” hava merkezi önde gelen uzmanı Vadim Zavodçenkov şunları anlattı.
Dünya’da çok sayıda kıyı kenti var. Ülkelerin çoğunda hayat kıyı bölgesinde toplanır. Örneğin, nüfusun büyük kısmı asıl bu bölgede yaşadığı Çin’de. Güvenlik açığına gelince, bu yüzyılda Dünya Okyanusu düzeyinin ortalama 1 metre yükselmesine ilişkin tahminler var. Bu, global ısınmanın ifadesi. Böyle bir durumda deniz kentlerinin hayatı büyük tehlikeyle karşılaşabilecek. Bunların önceden belli olduğunu söylemek doğru olmaz. Çünkü Arktik şapkası, Grönland, Antarktika buzullarının erime süreci monoton değil. Bu nedenle tüm bu tahminler olası senaryoların yalnız biri. Hesapların güvenirliği çok düşük, aşağı yukarı yüzde 30 kadar. Bu ise yarı yarıya gibi basit bir varyanttan daha az.
Neyse, Rusya küresel iklim ve ekoloji Enstitüsünün verilerine göre, son 100 yılda gezegenimizde ortalama hava derecesi aşağı yukarı 0,7 derece artış gösterdi. Süreç çalışmaya başladı. Kendimizin, ve soyumuzdan olanların başka (su veya kuru, soğuk veya sıcak) bir başka dünyanın başlamasına tanık olmak düşüncesine alışmamız gerekiyor. Bu dünyadaki yaşam koşulları, efektif sağ kalma stratejisini hazırlamaya ve eski gelenekler ile alışkanlıklardan vazgeçmeye zorlayacak.
Kaynak: Rusya'nın Sesi, 25 Ağustos 2013