Kaynak: HABERLER.COM, 31 Mart 2011
Alman hükümeti, nükleer politikasını tekrar gözden geçiriyor.
Nükleer santralleri denetlemekle görevlendirilen komisyonun çalışmalarının içeriği kamuoyuna tanıtıldı. Komisyon, ilk raporunu mayıs ayında sunacak.Alman hükümeti, Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen facianın ardından, nükleer politikasında değişiklik yapmaya hazırlanıyor. İki eyalet seçiminde nükleer politikası nedeniyle hezimete uğrayan Merkel hükümeti, nükleer enerji santrallerinin işletim sürelerini 12 yıl daha uzatma kararını askıya almıştı. Daha sonra ülke genelindeki sekiz eski reaktörün geçici olarak kapatıldığı ve üç aylık moratoryum süresi içinde güvenlik testlerinin yapılacağı açıklandı. Merkel hükümeti şimdi de nükleer enerji santrallerinde inceleme yapmak üzere uzmanları görevlendiriyor. Alman Çevre Bakanı Robert Röttgen, Berlin'de, nükleer enerji santrallerine yönelik çalışmaların ayrıntılarını açıkladı.
Japonya'daki felaket harekete geçirdi
Japonya'daki Fukuşima Dayiçi nükleer enerji santralinin bulunduğu bölgede ve çevresinde, 8.25'den daha büyük bir depremin olabileceği hiç tahmin edilmemişti. Ancak Japonya, 11 Mart'ta, santraldeki 6 reaktör için alınan güvenlik önlemlerinin karşılayamayacağı 9 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin ardından meydana tsunami ile birlikte, santralin altyapısı, elektrik sistemi ve güvenlik önlemleri işlemez hale geldi. Alman Çevre Bakanı Norbert Röttgen, Fukuşima felaketinin, Almanya'da da nükleer enerji santrallerine ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdiğini belirtti.
Röttgen, "Bu Almanya'da bizim de başımıza gelebilir mi? Almanya'da bu büyüklükte bir deprem olursa ne olur? Nükleer santrallerimizde rezervlerimiz var mı? Bu rezervler ne zaman bitecek? ve hangi alanlarda hâlâ tespit edilememiş riskler söz konusu?" şeklinde konuştu.
Komisyon göreve başlıyor
Alman hükümeti, ülke genelindeki eski nükleer reaktörlerin üç aylığına kapatılmasını kararlaştırırken, güvenlik önlemleri konusunda da yeni adımlar atıyor. Reaktörlerin riskleri karşı hazırlıklı olup olmadığını denetleyecek komisyonun, yeni güvenlik hesaplamaları yapması öngörülüyor. Komisyon, Teknik Denetim Kurumu (TÜV), Nükleer Reaktör Güvenliği Birliği, nükleer enerji karşıtı kurumlar ve nükleer enerji şirketlerinin temsilcilerinden oluşuyor. Komisyonun başkanlığını yürüten Teknik Denetim Kurumu'ndan Rudolf Wieland, yapılacak incelemeler konusunda bir soru kitapçığı hazırladıklarını ifade etti: "Denetimlerdeki hareket şeklimizi bir tür stres testi gibi belirledik. Bunun anlamı şu; ağırlık sürekli olarak artırılacak ve bu yolla santralin daha ağır şartlarda hedefine ulaşıp ulaşmayacağı takip edilecek."
Deprem ve sel gibi öngörülemeyen afetler ya da elektrik kesintisi gibi etkenler göz önüne alınarak güvenlik önlemleri yeniden gözden geçirilerek santrallerin dayanıklılığı ölçülecek. Güvenlik önlemlerinin testlerine, olası uçak kazaları da dâhil edilecek.
İlk rapor mayıs ayında sunulacak
Öte yandan uzmanlar, geçici olarak kapatma kararı alınan sekiz eski reaktörün yeniden işletilemeyeceğini belirtiyor. Reaktörlerin beton kapaklarının düşen bir uçağı kaldıramayacak kadar ince olduğuna dikkat çekiliyor. Sol muhalefet de santrallerin tamamen kalıcı olarak kapatılmasından yana. Komisyonun çalışmalarını tarafsız bir ortamda yapamayacağını savunan Sol Parti lideri Klaus Ernst, santrallerde yapılacak güvenlik denetimlerinden büyük bir beklentisi olmadığını ifade etti. Ernst, "Testler, nükleer santralin güvenli olmadığını gösterirse asıl o zaman ne olacak? Çünkü buradaki sorun, aynı komisyonun daha altı ay öncesine kadar nükleer santrallerin güvenliğine dair bir endişelerinin olmaması" dedi.
Komisyonun ilk raporunu, Mayıs ayında sunması bekleniyor. Çevre Bakanlığı, rapordan çıkacak sonuca göre ülke genelindeki 17 nükleer enerji santralinin işletim sürelerine ilişkin kesin kararını verecek. (Deutsche Welle)