"GEZEGENİMİZ ALARM VERİYOR, KÜRESEL ISINMAYI DURDURUN"
12 Aralık eyleminde, Korhan Özyıldız ve Çağatay Kadı tarafından okunan basın metnimiz
Değerli basın emekçileri, değerli dostlar,
İklim değişimine karşı mücadelede kritik bir aşamadayız. Gezegenin sağlığıyla oynayan küresel kapitalizm, tümüyle çıldırmış durumda. Bu sevimli bir çılgınlık hali değil, ölümcül, öfkelendiren hastalıklı hale gelmiş bir sistemle karşı karşıyayız.
Gerçekten de bu hastalığı yenmek zorundayız, yoksa hastalık tüm canlı yaşamına ağır bir darbe vurmaya hazırlanıyor.
Kopenhag'da hükümetlerarası iklim zirvesi başladı. Kyoto Protokolü sonrasında iklim değişimine karşı küresel bir çerçeve metninde, fosil yakıt salımlarının belirli oranlarda düşürülmesi zemininde anlaşma sağlanıp sağlanamayacğı bu zirvede belli olacak.
Öncelikle öfkemizi ve neden öfkeli olduğumuzu sizinle paylaşmak istiyoruz.
Öfkeliyiz çünkü,
Altı gündür, 190 dan fazla hükümet yetkilisi, 15.000’den fazla delege sadece pazarlık yapıyorlar.
Öfkeliyiz çünkü,
Güya dünyanın en gelişkin demokrasileri olduğunu iddia eden ülkeleri kapalı kapılar ardında yaşamlarımız uğruna kararlar alıyorlar.
Öfkeliyiz çünkü,
Gelişmiş ülkelerin tarihsel sorumlulukları karşılığı ayırdıkları mali fon “ tabut paralarımıza" dahi yetmeyecek kadar küçük.
Öfkeliyiz çünkü,
Hükümet temsilcileri hala insanlığın ve gezegenin karşı karşıya kaldığı en büyük felaket karşısında dahi kâr etmeyi düşünerek karbon ticaretini, nasıl daha fazla kâr elde edebileceklerini konuşmayı sürdürüyor.
Öfkeliyiz çünkü,
Küresel ısınmadan bizzati sorumlu olan gelişmiş ülkeler hala sorumluluk almaktan kaçıyor.
Öfkeliyiz çünkü,
Bizleri temsil ettiğini iddia eden hükümet yetkilileri şirket sözcüleri gibi davranıyor.
Öfkeliyiz çünkü,
Kopenhag’da, hükümetlerarası iklim zirvesinde korkunç bir ihanet sergileniyor.
Halkların İklim Forumu’nun açılışında Naomi Klein “Öfkeli olmak bizim sorumluluğumuz” demişti. Evet bizler öfkeliyiz Tuvalu’lu kardeşlerimiz gibi. Gelecek kuşaklara karşı sorumluyuz, bize ev sahipliği yapan gezegenimize karşı sorumluyuz, konuşamayan, yürüyüş yapamayan, slogan atamayan ama küresel ısınma ile çoğu yitip gidecek bitkilere, hayvanlara karşı sorumluyuz. Ve biliyoruz ki Kopenhag’da yapılan her bir pazarlık, sıcaklıktaki her bir derece artış, gerçek bir anlaşmaya varılmadan geçirilen her bir gün aslında ne kadar insanın öleceğini, ne kadar insanın iklim mültecisi olacağını, ne kadar insanın daha yoksullaşacağını, aç kalacağını, ne kadar bitki ve hayvan türünün yok olacağını belirleyecek.
Öfkemizin nedenlerinden birisi de Kopenhag'ın bir belirsizlikler, bir iki yüzlülükler yumağına dönmüş olması.
Yapılan pazarlıklar, herhangi bir akılla, mantıkla, vicdanla açıklanamaz. Küresel ısınmanın şiddetini artıran da bu şiddet karşısında yoksulları, canlıları çaresiz bırakan da kâr güdüsüyle çalışan şirketlerin yaşamı umursamayan tutumları, şirketlerin sözcüsü gibi çalışan hükümetlerin vurdumduymazlıkları, fosil yakıtlara düşkünlükleri, insani ve çevresel ihtiyaçları hiçe sayan sadece tüketimi teşvik üzerine kurulu sistemlerin ve ideolojileri.
Bizler şu an dünyanın dört bir yanında eylem yapanlar, Kopenhag sokaklarını dolduran on binlerce insan hep birlikte haykırıyoruz “ sessiz sedasız ölmeyeceğiz” .
Kopenhag’a katılan hükümetlere sesleniyoruz. Asıl sizler için Kopenhag son şans. Ya Kopenhag’dan atmosferdeki karbondioksit oranını 350 ppm’e indirmeyi hedefleyen (kabul eden) uluslararası bir sözleşmeyi oluşturur, karbon ticaretine izin vermez, küresel ısınmanın durdurulması için teknolojiyi, mali kaynakları ve temiz enerji kaynaklarını pazarlık konusu yapmadan ülkelerarası kullanıma açarsınız ya da milyarlarca insanın gözünde suçlu olursunuz.
Bilerek, tüm uyarılara rağmen, kasıtlı olarak, isteyerek, şirket karları için, petrol için, kömür için, silah için, savaş için insanlığı ve gezegeni felakete sürüklediğiniz için sorumlu olursunuz.
Hükümet yetkililerine taleplerimiz karşılanmadan, Kopenhag'da bu talepler etrafında yükümlülüklerin altına girmeden geri dönmeyin diyoruz.
Bomboş gidip bomboş gelerek, turistik seyahat yapıp Kopenhag'ın tarihi bölgeleri hakkında bilgilenmiş olarak dönmeyin geriye. Kopenhag'da da karşılaşacaksınız bizimle, Türkiye'ye döndüğünüzde de. Kopenhag'da 1999 yılında DTÖ zrivesini dar eden iklim ve adalet hareketinin aktivistleri sizi karar almaya zorlamak için ellerinden geleni yapıyor, yapacak.
Biliyoruz ki Seattle'da olduğu gibi biz kazanacğız, gezegen kazanacak, sesini çıkartamayan, örgütlenemeyen ve kâr çılgınlığına dayalı sistemin iklim krizinin ürünü olan tüm canlı yaşamı kazanacak.
Küresel Eylem Grubu
Destekleyen kurumlar:
TTB
İstanbul Tabip Odası
Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi
Hava-İş Sendikası
Petrol-İş
Antikapitalist Öğrenciler
Çevre İçin Hekimler Derneği
Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
Doğu Akdeniz Sivil Platformu
DÖH
DTP
Dünya Yalnız Bizim Değildir Platformu
Emekçi hareket Partisi
Genç Siviller
Greenpeace
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe
İstanbul Veteriner Hekimleri Odası
Marul
Öğretim Üyeleri Derneği
ÖSH
SODEV
Tunceli Dernekleri Federasyonu
Yeşiller Partisi