Bonn’da yeni iklim anlaşması için toplantı
Erkin Erdoğan
1-12 Haziran tarihlerinde Bonn'da, bu yıl Aralık ayında Kopenhag'da yapılacak olan BM İklim Görüşmeleri'nin ikinci büyük hazırlık toplantısı yapıldı. UNFCCC 'ye (Birleşmiş Devletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) taraf olan ülke delegasyonları ile çok sayıda kuruluş ve STK'nın katıldığı toplantılar 2012 sonrasında Kyoto Protokolü yerine geçecek olan protokolün taslağının oluşturulması açısından önemliydi.
Küresel İklim Değişikliği'nin etkilerini azaltmak ve durdurmak için karbon emisyonlarını azaltıcı önlemlerin hızla alınması bir zorunluluk. Bu küresel bir kriz ve bütün dünya devletlerinin, özellikle de gelişmiş ülkelerin ve gelişmekte olan ülkelerin harekete geçmesi, ciddi ekonomik ve sosyal tedbirler alması gerekli. Bilim insanları çok vaktimizin kalmadığını ortaya koyuyor.
Bonn toplantıları ve Kyoto sonrası için oluşturulacak protokole dair süren tartışmalar, devletlerin önlem almakta ne kadar isteksiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Sonunda Bonn’da bir taslak metin çıkması sağlanabilmiş olsa da, örneğin Suudi Arabistan gibi ülkeler, ekonomileri petrol üretimine dayalı olan ülkelere ayrıcalıklar tanınması gerektiğini söyledi ve protokole bunu eklemeyi önerdi. Japonya gibi gelişmiş bir ülke, karbon salınımını 1990 seviyesine göre sadece %8 azaltma planı olduğunu açıkladı. ABD halen net bir pozisyon belirlemedi. Çin ve Hindistan gibi büyük ve gelişmekte olan ekonomiler hedeflerini açıklamadı.
Bir başka zorluk ise ülkelerin arasındaki rekabet ve çelişkili durum. Yani ABD, Çin'in kendisine göre daha çok önlem alması (maliyet üstlenmesi) için pazarlık yapıyor. Bloklar arasında adeta sonu gelmez bir müzakere sürüyor.
Bütün bu süreçte Türkiye'nin rolü ise zaman kazanmak olarak ifade edilebilir.
Türkiye Bonn'da oluşturulan taslak metinlerde, 2012'ye kadar bir hedef açıklamamış tek Ek 1 ülkesi (Türkiye'nin dahil olduğu OECD ülkeleri kategorisi) olarak dikkat çekiyordu. Bundan sonrasına dair de bir ülke hedefi açıklamak konusunda işaret yok, yada en azından ben görmüyorum.
Ülkelerin iklim değişikliği konusunda önlem alması için en önemli aktörün sosyal hareketler olduğu bu tablodan açıkça görülüyor. Bonn'da da görüşmeleri takip eden STK'lar ülkeler üzerinde basınç oluşturmak için eylemler yaptı. 350.org’un yaptığı görsel eylem en dikkat çekici olanıydı.
Kopenhag'da Aralık ayında yapılacak gösteriye de yüz binlerce insanın katılması bekleniyor.
İklim Hareketi ve Kopenhag
Kopenhag’da yapılacak olan müzakereler ve STK’ların yapacağı etkinlikler bizler için büyük bir önem taşıyor. Temel strateji, Kopenhag’dan öyle yada böyle bir protokol metniyle çıkılması olarak ifade edilebilir. Eğer bir protokol oluşmaz ise, iklim hareketinin de giderek sertleşeceğini öngörebiliriz.
Şu anda bir protokol çıkması olasılığı ortada gibi görünüyor. Bir taslak metin ortaya çıktı, ama kritik konumdaki bir çok ülke halen hedef açıklamadı. Önümüzdeki aylarda Hindistan’ın umut verici bir hedef açıklayacağı öngörüsü var. ABD ve Çin’in durumunu pek tahmin edebilen yok. Kopenhag için ihtimaller şunlar:
- İyi bir protokol çıkabilir.
- Çok kötü ve reddetmek gereken bir protokol çıkabilir.
- Hiçbirşey çıkmayabilir.
Kopenhag’da, devletler üzerinde bir baskı grubu oluşturmak için gösterinin yanısıra alternatif forumlar da organize edilecek. 2-3 farklı alternatif girişimi olduğu söyleniyor. Klimaforum09 bunların en büyüğü olacak gibi görünüyor. Program süreci ile ilgili bilgi almak için web sitelerine bakabilirsiniz:
http://www.klimaforum09.dk