25 Nisan 2013’te, saat 19.30’da Galata Kulesi'nin önünde
Anma ve basın açıklaması
Nina Janchenko, kendi kelimeleriyle ‘‘Çernobil isimli çok güzel bir bölgede’’ doğan, kazaya kadar eşi ve en büyük oğlu Andrew ile Pripyat’da yaşan bir kadın. Nina Janchenko, Jupiter isimli bir radyoda, eşi ise Çernobil Nükleer Santrali’de mühendis olarak, çalışıyordu; oğulları anaokuluna gidiyordu. Kazanın yaşandığı gün hiç bir korkuları olmamış, günlük yaşamlarına devam etmişler; arkadaşlarıyla buluşmuşlar. Hiç bir zaman Pripyat’ı terk etmek akıllarına gelmemiş, ancak, aynı zamanda tasfiye memuru olan ve kazadan sonra engelli olarak hayatına devam eden babası, torunu için, gitmelerinde ısrar edince şehri terk etmişler. Ancak Kiev’e vardıklarında kazanın gerçek boyutlarından haberdar olmuşlar...
27 yıl önce 26 Nisan 1986 tarihinde, Çernobil Nükleer Santrali’nin 4. reaktöründe nükleer tepkimenin kontrolden çıkmasıyla büyük bir patlama yaşandı. Ve bu nükleer felaket Nina Janchenko gibi milyonlarca insanın hayatını geri dönülemez bir biçimde etkiledi.
Kazanın sonucunda ölümcül radyoaktif maddeler neredeyse kuzey yarımkürenin tamamına yayıldı. Felaketin en çok etkilediği Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya’da yaşayan yaklaşık 8.4 milyon insan radyasyona maruz kaldı. 150,000 kilometre karelik bir alan kirlendi, neredeyse 52,000 km2!’lik tarım alanları mahvoldu ve 400,000 insan evlerini terk etti. Kazadan sonra, felaketin yaşandığı alanda engelleme ve temizlik çalışmaları yapan 800.000 ‘tahliye görevlisi’nin %90’nı şuan engelli. 1990 ile 2000 yılları arasında Belarus’da kanser oranı %40 arttı. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, sadece Gomel bölgesinde yaşayan 50,000’in üzerinde çocuk tiroit kanserine yakalandı. Günümüzde, kabaca, 6 milyon insan etkilenen alanlarda yaşamaya devam ediyor, 17,000 Ukraynalı aile, babaları ‘tahliye görevlisi’ olarak çalıştığı ve hayatını kaybettiği için devlet yardımı alıyorlar.
Çernobil’de yaşanan ve tehlike seviyesi 7 olan bu nükleer kazanın sonuçlarını saymakla bitiremeyiz, “bir nükleer kaza olması riskinin her zaman olduğu, kaza olma durumunda ise etkilerinin sonsuz olması” cümlesinde ifade edildiği gibi, sonsuz ve telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıyayız.
Şimdi hükümet ısrarlı bir biçimde yapabildiği kadar nükleer santral kurmak istiyor. Nükleer kazaların sonuçlarının ölümcül ve etkisinin yıllarca sürdüğü; sadece sınırlı bir bölge ya da insan grubunu değil çok geniş bir bölgeyi ve milyonlarca insanı, canlıyı etkilediği; dünyanın hiçbir yerinde tehlikeli radyoaktif atıkları güvenli saklama koşullarının bulunmadığı gerçeklerine karşı; gözlerimizi, kulaklarımızı kapamamızı, vicdanlarımızı susturmamızı istiyorlar.
İklim değişikliğinin başlıca sorumlusu olan fosil yakıtların en belalısı kömür için, ‘Dünyayı biz kirletmedik, kömür kaynaklarını sonuna kadar kullanmalıyız’ diyerek yeni termik santralleri açan hükümet, iklim değişikliğine “çözüm” olarak nükleer santralleri yaptıklarını iddia ediyor. Bu ikiyüzlülüğe de inanmamızı istiyorlar.
Çernobil felaketinin yaşandığı gün; hem kayıplarımızı anmak hem de nükleer yalanlara inanmadığımızı, Akkuyu'da, Sinop'ta, İğneada'da, Türkiye'nin, ya da dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceğimizi dile getireceğiz.
Birlikte, “Ne kömür, ne petrol, ne de nükleer! Güneş, rüzgâr bize yeter!" demek için 25 Nisan, saat 19.30’da, Galata Kule’sinin önünde buluşalım.
Eylem Çağrıcıları: Küresel Eylem Grubu, Yeşil Düşünce Derneği
Eylem Yeri ve saati: Galata Kulesi önü, 19.30
İletişim: 0555 863 16 36, 0533 656 11 15
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Küresel Eylem Grubu
Basın toplantısı ve Konferans
Basın açıklamasının olduğu gün, 25 Nisan, saat 11.00-13.00 arasında, Çernobil felaketinden sonra temizlik çalışmalarına katılan Nikolai Mikhailovich ile ‘‘Ukrayna Çernobil Birliği’ni’’ kuran Nina Janchenko’nun katılacağı basın toplantısı ve konferans
İstanbul Politikalar Merkezi, II. Salon’da Karakoy Ofisi/Bankalar Caddesi No: 2, Karakoy/Istanbul yapılacak.