G8: İçerde çözümsüzlük, sokakta isyan
Avi Haligua
G8 Zirvesi İtalya'nın L'Aquila şehrinde gerçekleştirildi. Dünya ekonomisi ve dolayısıyla dünyadaki silahların çoğunu kontrol eden bu sekiz ülkenin bu yılki buluşma hikâyesi bile kendi içinde anlamlıydı.
Aslında bu yıl Sardinya'nın La Maddalena adlı şık sahil kasabasında gerçekleştirilmesi planlanan Zirve, bu yılın nisan ayında deprem sebebiyle ağır hasar gören L'Aquila'ya yardımcı olmak üzere bu bölgeye alındı. Krizle birlikte eşitsizliğin öfkesini enselerinde daha da keskin hissettiklerinden olsa gerek, imaj tazeleme ihtiyacıyla bir hayır işleri silsilesi ve "kimin poposuna kim baktı" haberlerine sarılan G8ler, bu kasabalara ve ücra köylere sıkışan zirvelere yine İtalya'da 2001'de gerçekleşen Cenova zirvesi sonrasında karar vermişlerdi.
Artık G8'i, efendilerin şehrin göbeğinde, kırmızı halılı, bürokratik toplantıları ve diplomatik sırıtışları olarak değil, işsizlerin, öğrencilerin, işçilerin, çiftçilerin ve savaş karşıtlarının protestosu olarak anıyoruz. İşin garibi, bu yıl da net olarak gördüğümüz üzere G8ler de zirveyi öyle anlıyor! Dünyanın tüm adaletsizliğinin odak noktasında oturuyor olmak gün be gün güçleşiyor.
Yazıyı fazla uzatmadan ve ezenlerin durumuna hallenmeden zirvede ne kararlar alındığına bir göz atayım: Bu zirvede alınan en önemli kararlar iklim değişikliğiyle ilgiliydi. G8 ülkeleri 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını %80 oranında düşürmeye karar verdi. Ancak daha kısa vadeli kararlar alınmasını bekleyecek kadar naif olanlar hariç herkesin bildiği üzere, hem de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli'nin 2020 yılına kadar %25-40 arası düşüş sağlanmasına dair tüm uyarılarına rağmen, alınan bu kararın sonucu olarak insan hakları örgütleri, "yüzyılı tanımlayan sorunun açlık" olacağına dair açıklamalar yapmaya başladı bile. Bu ani karbon emisyonu düşüşünü gerçekleştirmek, gezegenin 2 derece ısınarak, geri dönülmez bir şekilde iklim değişiklikleri zincirine girmesini engellemek için elimizdeki tek seçenek durumunda.
Dünyanın en zengin ülkeleri, doğal olarak da en büyük kirleticileri, "daha yoksul ülkelerin hedefe ulaşmak üzere onlara yardımını" da kabul ediyor. Sonuç olarak, havaya saldıkları karbonun başka bir ülkeden salınmış gibi görünmesi şeklinde gayet basit açıklanabilecek karbon ticareti de G8'in kararıyla olur almış oldu.
Zenginlerin dünyasında değişen bir şey yok.Sokakta ise G8 karşıtı antikapitalist eylemciler 6 milyar insanın taleplerini dile getiriyordu