Türkiye'de 2014 yılında yağışlarda yüzde 25 ile 50 oranında azalma meydana gelmesinin beklendiği bildirildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: iklim değişikliğinin olumsuz etkileri her yıl biraz daha fazla kendini hissettiriyor. Küresel ısınma ciddi boyutlara ulaştı. "Sıcaklıkla birlikte yağış artarsa sorun yok. Ancak yağmur artışı sadece Karadeniz'de olacak. Ege, Akdeniz ve İç Anadolu kavrulacak" ifadelerini kullandı.
Kadıoğlu, Türkiye'nin büyük bölümünde 2014'te kuraklık beklediklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Kar tabii ki yağacak ama bu yağış yeterince olmayacak. Aralık ayında İstanbul ve Ankara'ya yağan yağmurlar, su oranları iyice düşen barajları belirli bir süre doldurmak için iyi ama özellikle Anadolu'ya kar lazım. 1 Ekim tarihinden beri hava kurak gidiyor. 2014'te yağışlarda yüzde 25 ile 50 oranında bir azalma meydana gelecek ve bu da Türkiye'de kuraklık yaşanacağı anlamına geliyor. Oysa eylül, ekim, kasım, aralık normalde en çok yağış olan zamanlardır. Ama bu ayların üçte biri kurak geçti, bu da endişelenmek için yeterli."
"Kışlar ılık ve yağışlı olmazsa başımız dertte"
Bu yıl kışın sıcaklıkların Karadeniz kıyıları ve Marmara'nın bir kısmı hariç mevsim normallerinin üzerinde diğer bölgelerde ise 1-2 derece üzerinde olacağını vurgulayan Kadıoğlu, insanların bunu günlük yaşantı içinde fark etmeyebileceğini söyledi.
Kadıoğlu, esas problemi yağışların oluşturduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Akdeniz ikliminde yaşadığımız için bizim topraklarımız kışın yağış alıyor. Kışlar ılık ve yağışlı olmazsa başımız dertte demektir. Trakya, Marmara'nın Batı Karadeniz'e yakın kısımları, Batı Karadeniz'den başlayarak Doğu Karadeniz'e kadar ve İç Anadolu'nun çok az bir bölümünde yağış olacak. Hatta mevsim normallerinin biraz üzerinde gerçekleşecek. Ama diğer tüm bölgeler Marmara, Akdeniz Antalya'dan Ege'ye kadar olan kuşak ve Konya'dan Mersin'e kadarki kuşakta ayrıca Doğu Anadolu'da kuraklık bekleniyor."
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. ORHAN ŞEN de: "Türkiye son 100 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Barajlardaki doluluk oranı azaldı. Göller kurumaya başladı. Ülkemizin özellikle iç ve batı bölgeleri bu yıl yağışa hasret kaldı. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Düşük yağışın rekolteyi düşürmesi, dolayısıyla tarım ürünlerini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Kış turizminde de durum farklı değil. Ocak ayında olmamıza rağmen yeterli yağış düşmeyince, bazı kayak merkezlerine kamyonlarla kar taşınmaya başlandı, bazıları da halen sezonu açamadı. İç Anadolu ve Güney illerimizde köylüler hemen hemen her gün yağmur duasında. Kuraklık tehlikesinin gözle en görülür olduğu yerler ise barajlar ve göller. Bazı göller daha şimdiden kuruyarak çoraklaştı, bazı nehirlerdeki su debisi düştü. İstanbul da dahil olmak üzere, birçok şehrimizde barajlar SOS vermeye başladı.
"Yağışlar azaldı. Yağışların şiddeti arttı. Kısa süreli yağışları alıyoruz. Bu da sel baskınlarına neden oluyor. Bu sular barajlara gitmiyor. Toprak da çekemiyor bu suları. Barajlardaki doluluk oranı azaldı. Geçen yıla oranla kurak bir Ocak ayı geçiriyoruz. Mayıs ayına kadar yeterli yağış alamazsak yaz ayında kuraklık tehlikesi başlar. Anadolu'daki tarımsal kuraklık nedeni ile tarım rekoltesi bu yıl düşük olacaktır. Son yüz yılın en kurak dönemini yaşıyoruz" dedi.
Meteoroloji uzmanı Kürşat Atalar: "Geçmişe yönelik karşılaştırma yaparsak beklenen yağışları alamadık. Yüksek basınç nedeni ile yağış yeteri derecede yok. Yurdun büyük bölümünde yağış yok. Bu durum önümüzdeki haftada değişmeyecek. Kuzey ve iç kesimlerde bu hafta yağış beklenmiyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu hafta yer yer yağış olacak. Bu yağışların hızlı ve kısa süreli olacağı tahmin ediliyor. Bu ayın 20'sine kadar Türkiye genelinde çok az yağış var. Kuraklık değil ama bir yağış azlığı olduğu ortada. Kış ayına göre çok az. Perşembeyi cumaya bağlayan gece İstanbul yağışlı havanın etkisi altına girecek. Şiddetli rüzgar bekleniyor. Ama yağışlar çok kısa sürecek. Ankara'da ise bu hafta hiç yağış beklenmiyor."
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin: "Çiftçi için alarm zilleri çalıyor. Hububatta alarm zilleri çalıyor. Ekmeklik buğday ihtiyacımız için bile önemli ölçüde ithalat yapmak zorunda kalabiliriz. Nitekim, tüm bölgelerden aldığımız bilgiler, özellikle buğdayda yeterince köklenme olmadığını, bitkinin tutunma sıkıntısı yaşadığını, sararmalar ve pörsümelerin başladığını göstermektedir. Bu durum devam ederse geçtiğimiz sonbaharda yapılan ekimden bir çok yerde yeterli sonuç alınamayacağını, bitkinin gelişme bozuklukları göstereceğini, hastalıklara açık hale geleceğini ve üretim düşerken kalitede de ciddi bir bozulma olacağını söyleyebiliriz. Bu durumda ümidimiz, önümüzdeki bir aylık dönemde yeterli yağışın gerçekleşmesidir. Bu gerçekleşmezse hidrolojik kuraklık ile de karşı karşıya kalabiliriz ki, bunun sonuçları çok daha büyük olur."
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker: "Şu an tarımsal kuraklık söz konusu değil ama endişe taşıyoruz. Bizim için yani tarımcılar için tarımsal kuraklık önemli. Tarımsal kuraklık şu, bitkinin suya ihtiyaç hissettiği 3 dönem var. Bunlar tohumu toprağa attığınız an, bitki büyüyeceği zaman gövdesinin gelişmesi için, bir de ürün vereceği zaman bir dönemdir. Buna tarımsal kuraklık diyoruz. Şu an itibariyle tarımsal kuraklık söz konusu değil. Bugün Türkiye'de tarımsal kuraklık var diyemiyoruz. Ama meteorolojik kuraklık var. Bir yıl içinde uzun yıllar ortalamasıyla mukayese edildiğinde yağan yağmur miktarı daha az. Şu an için yok ama endişe taşıyoruz.