Küresel Eylem Grubu

İKLİMİ DEĞİL, SİSTEMİ DEĞİŞTİR!

4 Aralık eylem çağrısı

İnsanlığın ve tüm canlıların karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike; iklim değişikliği karşısında kıllarını kıpırdatmayan liderlere sesleniyoruz.

“ Uyumayın iklim değişikliği için harekete geçin”

Saat 14.00 Taksim Tramvay Durağında buluşuyoruz.
Liderlerin iklim değişikliği konusunda derin uykuda hallerini göstermek için eyleme gelirken yanınızda pijamanızı, yorganınızı ve yastığınızı getirebilirsiniz.
14:30’dan itibaren ise Tramvay’dan- Galatasaray’a yürüyüş.
“Erdoğan çevre katliamından vazgeç, iklim için harekete geç!”

Devamını oku: 4 Aralık eylem çağrısı

350 Hemen Şimdi!

188 ülkede 7000den fazla noktada gerçekleşen eylemlerin en büyüklerinden biri bugün İstanbul’da Taksim’de gerçekleşti. Küresel Eylem Grubu’nun basın açıklaması:

“10/10/10 Küresel ısınmayı durdurmak için işbaşına”

İklim değişimi, bütün sorunların üzerinde hepimizi, geleceğimizi, tüm gezegeni, tüm canlı yaşamını tehdit ediyor.

Devamını oku: 350 Hemen Şimdi!

3.Köprüye HAYIR

3.KÖPRÜ İS-TE-Mİ-YO-RUZ

2 EKİM’DE, SAAT 20.00‘DE

Mumlarımızla, Işıldaklarımızla
Şehrimiz için, Gezegenimiz için
ORTAKÖY’DEYİZ


3.Köprü ile İstanbul trafik sorunu daha da karmaşık bir hale gelecek, İstanbul’u çevreleyen az sayıda ormanlık alanın büyük bir bölümü yok edilecek, börtü böceğe ev sahipliği yapan 2 milyon ağaç kesilecek.

Devamını oku: 3.Köprüye HAYIR

10.10.10'da EYLEMCEYE

SICAK BAŞIMIZA VURDU!
ŞİMDİ SAKİNCE HAREKETE GEÇME ZAMANI!
(10/10/10 EYLEMCE ÇAĞRISI)

Sevgili Dostlar,

Çok ağır bir yıl geçirmekteyiz. Dünya fırın gibi oldu. Gezegenin tarihindeki en sıcak 10 yılı, en sıcak 12 ayı ve en sıcak 6 ayı geride bıraktık. Yıl sonu geldiğinde, muhtemelen gelmiş geçmiş en sıcak yılı geride bırakmış olacağız. Dört bir yanda tüm sıcaklık rekorları kırıldı: Mesela Pakistan’da gölgede 53 derecenin üstünü gördük. Eh, evdeki fırının düğmesini de 53 dereceye getirebiliriz pekâlâ, yemekleri ısıtmak için. Rusya bin yılın en yüksek hararetiyle kavruldu, 15 bin insan sıcaktan öldü, yangınlar çevrede nükleer tehdit yarattı, Sibirya tundralarında 1 milyon kilometrekare (Türkiye’nin birbuçuk katına yakın) donmuş toprağın çözülmesi rekor hıza ulaştı, ülkede tahıl hasatının üçte biri yandı gitti. Rusya’daki sıcak hava dalgası, insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olduğu bilim dünyasında tartışmasız kabul edilen ilk felaket oldu…

Devamını oku: 10.10.10'da EYLEMCEYE

10 Ekim'de, 350ppm için İş Başına

10 Ekim'de, 350ppm için İş başına

NASA'nın iklimbilimcisi James E. Hansen'ın Amerikan Senato komisyonunda 23 Haziran 1988'de yaptığı tarihi konuşmada atmosferdeki sera gazlarının artışının iklimi değiştirdiğini, yani insanların dünyayı ısıttığını, bilimsel verilerin değerlendirilmesiyle ulaştığı bu tespitinden de %99 oranında emin olduğunu ifade etmişti. Bu konuşmanın üzerinden tam 22 yıl geçti. 22 yıl içinde, iklim değişikliğinin durdurulması ile ilgili ilk uluslararası sözleşme olan Kyoto protokolü ve onun yerini alması beklenen Kopenhag süreçlerini yaşadık.

Devamını oku: 10 Ekim'de, 350ppm için İş Başına

Pakistan'da afet değil, CİNAYET

Pakistan’da afet değil, CİNAYET

Pakistan’da sel felaketinde ulaşılabilen bölgelerde 2000 kişinin öldüğü tespit edilebilmiş. Afet bölgelerine ulaşıldıkça bu sayının çok daha fazla olacağı söyleniyor. Felaketten doğrudan etkilenen insanların sayısı 20 milyon olarak açıklandı. 3.5 milyondan fazla çocuğun kolera, tifo, sıtma, sulu ishal, dizanteri ve hepatit gibi hastalıkların tehdidi altında olduğunu belirtilmekte. Yoksul Pakistan halkı büyük bir trajedi yaşıyor, ölüm kalım savaşı veriyor. Biz bütün bu yaşananlar karşısında büyük bir üzüntü ve öfke duyuyoruz.

Devamını oku: Pakistan'da afet değil, CİNAYET

Yalova'da Termik Santrala HAYIR

Yalova’nın sesini duyun: Termik santrala hayır!
Yalova çevre platformu Yalova’da kurulmak istenen termik santrali protesto etti. Galatasaray lisesi önünde yapılması planlanan basın açıklaması yoğun sağanak yağış yüzünden Greenpeace bürosunda yapıldı.
Yalova çevre platformu basın açıklamasında ; Türkiye’nin enerji ihtiyacı bahane edilerek, tüm doğal kaynakların sermayedarların emrine sunulduğunu vurgularken, yapılmak istenen kömürlü termik santralin fay hattı üzerinde olduğunu belirtti.
21. yüzyılda hâlâ enerji için bir seçenek olarak görülen termik santraller küresel ısınmanın en önemli nedenerlerinden biri. Kömürlü termik santraller yaydıkları zehirli gazlarla küresel ısınmayı geri dönüşü olmayan bir noktaya getirirken bulundukları bölgede ciddi hastalıklarına ve çevre talanına sebep oluyor.
Şirketler, kâr hırsıyla Karadeniz, Ege  ve Akdeniz’in vadi, çay ve derelerine saldırıyor. Neredeyse her arkarsunun üzerine hidroelektrik santrali yapılmak isteniyor. Hidroelektrik santralleri tüm insanlığa zarar veriyor. Tarihi eserler ve yerleşim yerleri sular altında kalacak, HES inşaatları için ormanlar kesilecek, dereler kurutulacak.
Kurulması gündemde olan nükleer santraller ise kesinlike iklim değişikliğine çözüm değil. Nükleer santrallerin ucuz olmadığı, inanılmaz derecede karbon salınımına yol açtığı defalarca kanıtlandı. Nükleer atık sorunlarına dünyanın hiçbir noktasında çözüm bulunamıyor. En ufak bir sızıntıda bile çevredeki tüm canlılar tehlike altına giriyor.
Biz Küresel Eylem Grubu olarak toplum yararını değil, şirketlerin kârını düşünen enerji politikalarına karşıyız. Enerji ihtiyacı güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilir. İklim değişikliğini durdurmak için hâlâ çok geç değil. Başka bir enerji mümkün!

ŞİMDİ KOŞMA ZAMANI

22-26 Mart Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası KEG'in basın açıklaması

IKLIM DEĞIŞIKLIĞINI DURDURMAK IÇIN
ADIM DEĞIL KOŞMAK LAZIM
 
 

Biz de dün haber ajanslarından öğrendik. Bengal körfezindeki küçük bir ada küresel ısınma yüzünden yükselen su seviyesinin etkisiyle sulara gömülmüş. Adanın ismi New Moor, üstünde yaşayan yok. Okyanus bilimciler adanın sulara gömüldüğünü uydu görüntüleriyle doğrulamışlar. Artık New Moor isimli bir ada yok.

Devamını oku: ŞİMDİ KOŞMA ZAMANI

JA Travel

Kolektif olarak hareket edersek hükümetleri küresel ısınmayı durduracak tedbirleri almaya zorlayabiliriz ya da almayanların yerine alacak olanları getirebiliriz. Şimdi daha çok çalışma, daha çok sokakta olma, daha çok aktivizm zamanı.