120 yıl kadar geri giden tarihi kayıtlarda Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan'ın belirli bölgelerini vurmuş olan şiddetli yağmurlar ve hiddetli sel felaketinin eşi benzeri bulunmamakta. Uzmanlar gezegenin giderek ısınmasıyla birlikte, bu gibi uç hava koşullarının, toplumların mücadele etmek durumunda kalacağı olaylar olduğunu söylüyorlar.
Sel hadisesi, Mayısın 13'ünde düşük basınçlı bölge ısındığında ve Akdeniz'den gelen nemli havanın kuzeyden gelmekte olan daha serin olan havayla çarpışmasıyla başladı. Düşük basınç jet akımından ayrıldı, ki normalde sistemi, bölgeyi boydan boya etkileyerek taşırdı- ama onun yerine güneydoğu Avrupa üzerinde yerleşik kalarak birkaç gün boyunca yağmura sebebiyet verdi.
Bosna ve Sırbistan'daki yetkililer, Mayıs'ın 14'ü ve 15'inde bazı bölgelerde daha çok olmakla birlikte ortalama 2.54 santim yağmurun yağdığını rapor ettiler. Aon Benfield sigorta grubunun yönetiminde yer alan ve meteorolojisti olan Steve Bowen, sadece birkaç gün içerisinde, bazı bölgelerin yıllık yağışlarının üçte birine eşit olacak şekilde yağış aldığını söyledi.
Bowen, İklim Merkezine, "Daha önce örneğine rastlanmamış bir olayla karşı karşıyayız" dedi. Bu bölgede en azından 100 yılda bir karşılaşılabilecek bir vaka olduğunu belirtti.
Selin bu denli kötü olmasının kısmen sebebi, bölgenin zaten Eylül'ün ortalarından itibaren alışılmış olmayan ağır yağışlara maruz kalmış olmasıydı, dolayısıyla topraklar suya doymuştu ve muazzam taşkınlara sebebiyet veren suyun bir kısmını bile absorbe edememişti. Onun yerine, su yamaçlardan aşağı Tuna nehri sınırlarını aşarak çevre nehir ve derelerine ulaştı ve onların da çoğunun yataklarından taşmasıyla sel seviyelerinde daha önce görülmemiş seviyelere ulaşıldı.
Etkilenen ülkelerde onlarca ölüm kaydedildi ve toplam zararın sebebiyet verdiği ilk varsayımlar 1.4 milyar Amerikan Dolarını aşmakta. Sel suları aynı zamanda 1990 yıllarındaki Balkan savaşların sırasında yerleştirilmiş olan kara mayınlarının bulunduğu bölgeleri belirten işaretleri yerinden oynattı, çoğunun da Tuna Nehrine taşınmış olabileceğini belirtiliyor.(according to news reports)
Dünya Meteoroloji Organizasyonu (World Meteorological Organization) ile çalışan meteorolojist Dimitar Ivanov, Avrupalı ve
yerel meteoroloji ajansları tarafından yapılmış olan tahminler olmasaydı sonuçların daha da kötü olabileceğini belirtti. DMO'nun, bölgedeki meteoroloji uzmanlarına uç hava koşulları konusunda ve hava tahmin uzmanları ile yerel uzmanlar arasındaki iletişimi geliştirmek üzerine eğitim vermiş olduğunu belirten İvanov'un kendisi de bu çalışmalarda yer alıyor. Bu durumda yağmurlar ve sel konusunda, Bosna'nın da yeni katılmış olduğu tüm Avrupa boyunca geniş kapsamlı uyarılar bildirmeyi hedefleyen platform olan MeteoAlarm (MeteoAlarm), üzerinden Sırp ve Bosnalı uzmanların her ikisi de "kırmızı uyarı" (en yüksek uyarı seviyesi) bildirgesi yayınlamışlardı.
Ivanov İklim Merkezine, "Bu olayla ilgili olarak evvelden sağlanmış olan bilgilerin kayıpları azalttığına inanıyorum" dedi.
DMO'nun hava tahminleri ve felaket yönetimini geliştirmek üzerine çabaları küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişimi üzerine yoğunlaşıyor. İklim Değişimi üzerine Devletlerarası Panel'in (Intergovernmental Panel on Climate Change) son raporuna göre, gelecekte Avrupa'da bu gibi hava koşullarının giderek daha da yaygınlaşacağı açıklandı.
Ivanov, Balkanlarda son yıllarda bir hayli uç hava koşulu yaşandığını belirtti. Huffington Post (Huffington Post article) makalesine göre, 2011-12 kışı onlarca yıldır yaşanmış en soğuk, ağır kış olarak geçti ve takiben gelen yaz da, 40 yılın en kurak geçen yazı olarak ekstrem sıcaklıklarına ulaştı ve doğada yangınlarına sebebiyet verdi.
Ivanov'un ekstrem hava koşullarına dair, "Açıkça neyin bir çeşit trend haline gelmiş olduğunu görüyoruz" dedi.
Özellikle IPCC (extreme rainfall events) sıradışı yağış olaylarının giderek sıklaşacağını belirtiyor. Dünyanın atmosferi, sera gazlarının miktarı ile artan oranlarda ısındıkça, buharlaşan hava miktarı da artıyor ve gidişatı, uzun vadede kuraklaşacağı beklenen bölgelerde dahi artacak olan bir yağış olacağına işaret ediyor. Amerika'da her bölge yoğun yağışlarda artış yaşıyor, örneğin, en son örnek olan Florida'da geçen ay gerçekleşmiş olan olayda, fırtına sistemi 10-15 inç yağmuru Pensacola bölgesine yalnızca 24 saatte yarattı.
IPCC'ye göre, daha da ağırlaşacak olan yağışlar (More heavy downpours), sel felaketi riskini taşıyor dolayısıyla "gerekli tedbirler alınmadığı takdirde sel felaketlerinde artışlar meydana gelecek".
IPCC'nin belirttiği üzere, son yıllarda artmış olan sel taşkınlarının altyapılar ve insanları tehlikeye atmasıyla nehir taşmaları sonucu meydana gelen ekonomik hasarda artış olacak. Örneğin, Bowen'in bildirdiği üzere, merkezi Avrupa'yı vuran büyük çaplı seller, 20 milyar Amerikan Doları zarara sebebiyet verdi. Tüm bunlar, yalnızca Avrupa'da değil de tüm dünya çapında sele karşı daha iyi tedbirlerin alınması gerektiğine işaret ediyor.
Bowen diyor ki, "Bence ülkeler bunun gibi olaylara karşı hazırlık aşamasında daha proaktif olmalılar".
Andrea Thompson
climatecentrel.org, 20 Mayıs 2014
Çeviri: Fulya Uçanok