Küresel Eylem Grubu

İKLİMİ DEĞİL, SİSTEMİ DEĞİŞTİR!

Makaleler - İklim Değişikliği

Her yıl 2.2 milyon insan ölüyor

Birleşmiş Milletlerin ''Dünya Su Gelişim Raporu'' ile çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre, dünyanın atmosfere yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığı son yüzyılda 0,6 derece arttı. Buna petrol ve kömür gibi yakıtlardan çıkan gazlar ile diğer sanayi ve atık gazlarının önemli katkı yaptığı belirtiliyor.

-DÜNYA TATLI SU KAYNAKLARI KİRLİLİK VE FAZLA KULLANIM NEDENİYLE TEHLİKE ALTINDA
-KÜRESEL ISINMA NEDENİYLE KURAKLIK BİRÇOK ÜLKEDE BÜYÜK SORUN HALİNE GELİRKEN, BUZULLARIN ERİMESİ VE AŞIRI YAĞIŞ NEDENİYLE ÇOĞU ÜLKE DE SELLERLE BOĞUŞUYOR
-DÜNYADA KİRLİ SULARIN YOL AÇTIĞI HASTALIKLARDAN HER YIL 2,2 MİLYON İNSAN ÖLÜYOR, HER 8 SANİYEDE BİR BEBEK CAN VERİYOR
-1,2 MİLYAR İNSANIN İÇECEK SUYU, DÜNYA NÜFUSUNUN ÜÇTE BİRİNİN, 2,4 MİLYAR İNSANIN, SU ARITMA TESİSİ YOK
-ÇİN'DE SEL VE KURAKLIK BİR ARADA YAŞANIRKEN, MALİ'DE HASTALIKLARIN YÜZDE 80'İ SU KAYNAKLI …

Türkiye'de kuraklık yaşamı etkiliyor

-TÜRKİYE'DE KURAKLIK YAŞAMI ETKİLİYOR...

-GÖLLER, IRMAKLAR KURUYOR, BARAJLARDA SU ÇEKİLİYOR

-KONYA KURAKLIKTAN EN ÇOK ETKİLENEN İLLER ARASINDA

-AKŞEHİR GÖLÜ'NÜN ALANI 15 YILDA 350 KİLOMETREKAREDEN 35 KİLOMETREKAREYE KADAR DÜŞTÜ

-KASTAMONU'NUN TAŞKÖPRÜ İLÇESİNDE GÖKIRMAK'IN ARDINDAN KABALAR GÖLETİ DE KURUDU

-İZMİR ZİRAAT ODASI BAŞKANI KÖSE: ''AŞIRI SICAK HAVA VE SUSUZLUK NEDENİYLE BUĞDAY VE ARPADA CİDDİ KAYBIMIZ VAR'' - MANİSA ZİRAAT ODASI BAŞKANI SORMAN: ''ÜZÜM, PAMUK, MISIR VE DOMATESTE BOZULMALAR BAŞLADI''

-EDİRNE ZİRAAT ODASI BAŞKANI CENGİZ YORULMAZ: ''KURAKLIĞIN DEVAM ETMESİ HALİNDE AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİNDE YÜZDE 40 İLE 70 VERİM KAYBI OLACAK''

Devamını oku: Türkiye'de kuraklık yaşamı etkiliyor

Kıyamete 10 Yıl mı Kaldı?!

Avi Haligua

Dünyanın en büyük bilim insanlarından biri sayılan James Lovelock,hayatın kendisine en uygun iklimi gene kendisinin yarattığını söyleyen Tabiat Ana kuramının baş yaratıcılarından biri. Lovelock, 2006 yılıkapanırken yaptığı bir konuşmada, küresel ısınma konusunda uçurumun kenarından az öteye gidildiğini söyledi. Onun kanısına göre, artık insanlar geri döndürülmesi imkaânsız bir noktayı aştılar gibi. Bu gidişle yeryüzünde en fazla 500 milyon insan kalacak, onlar da Kuzey Kutbu civarındaki “vahalarda” barınıyor olacaklar.

Dünyanın en büyük iklim bilimcisi sayılan, NASA (uzay ve havacılık kurumu) uzmanlarından James Hansen, küresel ısınmayı dünyada ilk telaffuz eden ve modelleyen grubun başı. Neyse ki Hansen, Lovelock kadar karamsar değil: 2006 yılına girilirken yaptığı bir konuşmada, derhal çok radikal tedbirler alınmazsa, uçurumun eşiğini en fazla 10 yıl içinde aşmış olacağımızı söylüyor! Yani, atmosfere karbon akışını bu sürede geri çeviremezsek, iklim kontrolden çıkacak. O zaman başka bir gezegenimiz olacak!

Hansen’in bu konuşmasının üstünden 1 yıl geçti. Yani şimdi sadece 9 yılımız kalmış durumda. Eh, bu 1 yıldır da hiçbir şey yapmadığımız ortada. Dolayısıyla bu iki bilim adamının görüşleri arasındaki farkı da tartışmaya lüzum olmayabilir. Zaten, küresel ısınma konusunda dünyada en esaslı yayınları yapan gazeteci Bill McKibben da “En fazla 10 yıl ömrümüz kaldı diyen bir adamı iyimser sayıp bundan ferahlık duymak da bir tuhaf ya, neyse” diye yazıyor.

Devamını oku: Kıyamete 10 Yıl mı Kaldı?!

Karabasan

George Mombiot
The Guardian

Kurumsal Sosyal Sorumluluk olgusu çoğu zaman Aslan Asker Şvayk'ın maceralarına(1) benziyor. 1914 yılında Şvayk Avusturya-Macaristan ordusuna katılmak ister; eski üniformasını giyer, ödünç aldığı koltuk değnekleriyle “Belgrad’a, Belgrad’a!” diye naralar savururken, ev sahibesini de kendisini kayıt bürosuna tekerlekli sandalyesinde iterek götürmeye ikna eder. Jaroslav Haşek’in bu olağanüstü kahramanı, günlük gazeteler tarafından da müthiş bir vatansever olarak övgüyle karşılanır.

Şvayk, bu yolla, romatizması yüzünden eli ayağı tutmasa dahi, cepheye gidip beynini dağıtmak için elinden geleni ardına komadığı konusunda etkilileri ikna etmeye çalışmaktadır.  İşte günümüzde şirketler de kendileri için daha sınırlayıcı standartlar konması konusunda taleplerini yüksek sesle duyururken, aslında kendilerine yönelik uygulanması ihtimali olan kuralları, daha o kurallar konmadan önce yoketmeye çalışmaktalar. Böylece, günümüz şirketleri, kendileri ne zaman ve nasıl uygun görürlerse, ancak o zaman ve o şartlarda katılma durumunda kalacakları ümidi içindeler.

Devamını oku: Karabasan

Küresel ısınmaya hazırlıklı değiliz

Küresel ısınmaya hazırlıklı değiliz BM raporuna göre küresel ısınmanın zararlarına dayanabilecek ülkeler sıralamasında Türkiye 38'inci..... Küresel ısınmanın doğal etkisine, içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde en iyi karşı koyabilecek ve bu etkiyi en fazla avantaja çevirebilecek ülkelerin başında Norveç geliyor. Türkiye ise, bu dirence sahip ülkeler arasında 38'inci sırada yer aldı. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne bağlı olarak hazırlanan ve ABD'nin etkin dergisi Newsweek'in yer verdiği bir raporda, iklim değişikliğinden etkilenecek ülkeler, bu değişikliğe uyum sağlama yeterliliklerine göre sıralandı. ABD'deki Columbia Üniversitesi uzmanlarının desteğiyle yayımlanan listeye göre, küresel ısınma dünyanın bütün ülkelerini etkileyecek. Finlandiya, İsveç ve İsviçre gibi gelişmiş ülkeler; altyapı, insan gücü, gıda stoku, insan sağlığı ve su kaynakları bakımından gelişmekte olan ülkelerden daha avantajlı durumda. Türkiye de 100 ülkelik listede 38'inci sırada yer aldı. Listenin en sonunda ise Sierra Leone ve Bangladeş gibi gelişmemiş ülkeler bulunuyor.

Bir yanda iklim felaketi diğer yanda nükleer tehlike

Hilal Atıcı
Hükümetin enerji politikası: Kırk katır mı, kırk satır mı?

Rusya Ukrayna doğal gaz krizi, petrol fiyatlarının artışı, Türkiye’nin 2007 itibariyle enerji açığı olacağı haberleriyle birlikte, kamuoyunda Türkiye’nin enerji politikalarının düzeltilmesi için çeşitli yorumlar yapıldı. Bu tartışmalar daha en başından, genel olarak geçen yüzyılda tercih edilmiş, tükenmekte olan ve maliyet rejimleri siyasi/ ekonomik şartlara bağlı olarak istikrarsızlık gösteren nükleer, kömür ve petrol/doğal gaz eksenlerinde kilitlendi.

Enerji, endüstriyel üretimden günlük ihtiyaçlarımıza, ulaşımdan ısınmamıza kadar hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Yine de enerji ihtiyacımızı karşılamak için insanlığı ve üzerinde yaşadığı gezegeni felakete götüren enerji kaynaklarından birini seçmek zorunda değiliz. Böyle bir seçime bizi zorlamak ancak Türkiye’de sıkça yapıldığı üzere,  kamuoyunu yanlış bilgilendirme, doğru bilgiyi saklama gibi yollardan geçiyor. 60’lardan bu yana üç tane başarısız uluslararasi nükleer santral ihalesinden sonra toplumun belleği yokmuş gibi davranan ve kamuoyunun tepkisinden çekinen AKP hükümeti, nükleer santrallerin yerlerini saptamak için yaklaşık iki yıldır yürüttüğü araştırmaları bile açıklamaktan çekiniyor.

Devamını oku: Bir yanda iklim felaketi diğer yanda nükleer tehlike

2007 küresel ısınma yılı olacak

Bilim dünyası, 2007'de küresel ısınmanın Dünya'da bıraktığı hasarı kayda geçirmek için 50 bin uzmanın katılımıyla uluslararası bir araştırma ve bilinçlendirme seferberliği düzenleyecek.

BBC, NTV-MSNBC

Güncelleme: 14:39 TSİ 16 Mart 2006 PerşembeLONDRA - Dünyayı ekolojik felaketleri beklediğinin bilincindeki binlerce bilim insanı, gelecek yıl iddialı bir projeyle küresel ısınmanın varlığını kanıtlamaya ve bilinci artırmaya çalışacak. Dünyanın çeşitli üniversitelerinden uzmanlar, son 50 yılda kutuplardaki buzul erimesinin bütünsel kayıdı çıkaracak.

Bilim dünyası, gelecek yılı Uluslararası Kutup Yılı (International Polar Year-IPY) olarak ilan ederek, küresel ısınma konusunda gelecek kuşaklara kapsamlı bir miras bırakmayı hedefliyor. Bilim insanlarının hedefi, dev çapta bir kampanyayla küresel bir bilinç yaratmak.

Devamını oku: 2007 küresel ısınma yılı olacak

Petrol Devlerinin Masalları

George Monbiot 26 Haziran 2006'da Birgün gazetesinde yayınlanan BP ve Shell hakkındaki yazısı.

Petrolü aştığını" iddia eden bir şirket olarak BP, Alaska'daki tundraya büyük miktarda petrol dökmeyi başardı. Haber basına sızdırıldıktan sonra BP, 1,2 milyon litre ham petrolün,dünyanın en hassas doğal ortamlarından birine sızmasına izin verdiği için cezai yaptırımla karşı karşıya olduğunu yatırımcılara geçen hafta itiraf etti. Olay o kadar ciddi ki, BP çalışanlarından bazıları hapis cezası alabileceği söyleniyor.

Bunu yapan, şirket vahşetinin şahikası olan Exxon olsaydı, bu haber kimseyi şaşırtmaya-caktı. Fakat, tıpkı Shell gibi, BP'nin imaj değiştirme çalışmaları o kadar etkili oldu ki, BP'nin çevreci bir grup olduğunu sanmak işten bile değil. Bu şirketler, petrolden elde ettikleri büyük kazançları, artık petrolden tamamen vazgeçtikleri izlenimini vermek için kullanıyorlar.

Shell'in reklam fotoğraflarında, gömleklerinin yakası açık ve dişleri bembeyaz teknoloji uzmanları görünüyor. Bu uzmanlar, rüzgâr gücü, hidrojen, bioyakıtlar ve doğal gazlarla yaptıkları cesur deneyleri anlatıyor. BP'nin logosu (Yeşil Parti'nin logosuna benzeyen yeşil ve sarı bir ayçiçeği) ve reklamları aynı öyküyü anlatıyor. O zaman BP'nin ham petrol ile Alaska'da ne işi vardı? BP benzin istasyonlarının saf havuç suyu satıyor olması gerekmez mi?

Devamını oku: Petrol Devlerinin Masalları

Buradasınız: Anasayfa Makaleler İklim Değişikliği
JA Travel

Kolektif olarak hareket edersek hükümetleri küresel ısınmayı durduracak tedbirleri almaya zorlayabiliriz ya da almayanların yerine alacak olanları getirebiliriz. Şimdi daha çok çalışma, daha çok sokakta olma, daha çok aktivizm zamanı.