Küresel Eylem Grubu

İKLİMİ DEĞİL, SİSTEMİ DEĞİŞTİR!

Makaleler

G8 Kararları ve Türkiye

Dünyanın endüstrileşmiş en büyük sekiz ülkesi (G8), geçen hafta İtalya’da toplanarak her zamanki gibi dünyanın tamamını ilgilendiren kimi kararlara veya niyet belgelerine imza attılar.

Devamını oku: G8 Kararları ve Türkiye

1 Milyar insan aç

Dünya 1 milyar insanı doyuramaz mı?      
Kapitalizmin krizi 100 milyon insanı daha aç bıraktı. Geçen yıla göre, açların sayısı yüzde 10,5 artarak 1 milyara yükseldi. Dünyadaki her altı kişiden birisinin karnı doymuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) krizin getirdiği ağır sonuçları ortaya koydu. BM Gıda ve Tarım Teşkilatı  (FAO) tarafından yapılan açıklamada geçen yılın Eylül ayında patlak veren kriz küresel ölçekte 100 milyon insanın daha aç yaşamasına neden oldu. BM kıstaslarına göre bir insanın aç olarak yaşaması için günde 1800 kalorinin altında beslenmesi gerekiyor.

 

 

Devamını oku: 1 Milyar insan aç

Türler yok oluyor

Büyük Keppel Adası'nda beyazlaşan mercanlar. Bir süre sonra parçalanacaklarTeknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların doğaya verdiği zararın boyutu tanımlanamayacak boyutlara ulaştı. Öyle ki, tekerleğin bulunmasından otomobilin yapımına kadar geçen yaklaşık 10 bin yıllık süreç boyunca bile bu kadar zarar görmemişti doğa. İlk 500 milyon yıllık yaşamında insan nüfusu 1 milyara ancak ulaşmışken (1850'ler), şu anki nüfus 6 milyarın üzerinde.

Hızla artan dünya nüfusunu besleyebilmek için tarıma ağırlık verilmesi ve barınma için yeni yerleşim alanlarının açılması ile birlikte dünyadaki diğer türlerin doğal yaşam alanları hızla işgal edildi. Daha fazla tarım alanları açmak için ormanlar talan edildi, çölleşme arttı. Avcılık, hayvanlardan ürün elde edilebilmesi ve bunların ticareti birçok hayvan neslinin tükenmesine yol açtı ya da tükenme noktasına getirdi. Sanayi devriminden bu yana atmosferdeki CO2 oranı hızla arttı.

Devamını oku: Türler yok oluyor

Dünya salgınlarla boğuşuyor

Koruyucu sağlık hizmetlerinin kaldırılması ölümleri tetikliyor.

Geçtiğimiz ay Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) domuz gribinin hızla yayılması sonucu küresel salgın ilan etmişti. Hastalığa sebep olan H1N1 virüsünün bölgeden bölgeye sıçraması ve insanlar arasında hızla yayılmasıyla DSÖ 41 yıl aradan sonra böyle bir önlem almış oldu.

Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Margaret Chan, hastalığa neden olan H1N1 virüsünün şu ana kadar 100 ülkede saptandığını da açıkladı. Türkiye'deki vakaların artışı gözlerden kaçmıyor.

Devamını oku: Dünya salgınlarla boğuşuyor

G8 Sokakta isyan

G8: İçerde çözümsüzlük, sokakta isyan      
Avi Haligua
G8 Zirvesi İtalya'nın L'Aquila şehrinde gerçekleştirildi. Dünya ekonomisi ve dolayısıyla dünyadaki silahların çoğunu kontrol eden bu sekiz ülkenin bu yılki buluşma hikâyesi bile kendi içinde anlamlıydı.
Aslında bu yıl Sardinya'nın La Maddalena adlı şık sahil kasabasında gerçekleştirilmesi planlanan Zirve, bu yılın nisan ayında deprem sebebiyle ağır hasar gören L'Aquila'ya yardımcı olmak üzere bu bölgeye alındı. Krizle birlikte eşitsizliğin öfkesini enselerinde daha da keskin hissettiklerinden olsa gerek, imaj tazeleme ihtiyacıyla bir hayır işleri silsilesi ve "kimin poposuna kim baktı" haberlerine sarılan G8ler, bu kasabalara ve ücra köylere sıkışan zirvelere yine İtalya'da 2001'de gerçekleşen Cenova zirvesi sonrasında karar vermişlerdi.

Devamını oku: G8 Sokakta isyan

20 Yıl Sonra Küresel Isınma: Devrilme Noktalarına Az Kaldı

James Hansen

Bugün yaptığım sunum, 23 Haziran 1988’de Kongre’de küresel ısınmanın artık pupa yelken seyir halinde olduğu konusunda kamuoyuna alarm kampanasını çaldığım konuşmanın tam 20 yıl sonrasına denk geliyor. O günle bugün arasında çarpıcı benzerlikler mevcut, ama bir de büyük fark var.

Bu konu üzerinde çalışan bilim camiasının küresel ısınmadan anladığı şeyle kamuoyu ve siyasetçilerin bildikleri arasında gene derin bir uçurum oluşmuş durumda. Bugün de, tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi, bilimsel verilerin dürüst bir değerlendirilmesi, siyasi toplumu şoke edecek sonuçlar getiriyor. Yirmi yıl önce olduğu gibi bugün de, sözkonusu sonuçların % 99’un üstünde bir kesinlik taşıdığını teyit edebilirim.

O günle bugün arasındaki fark şu ki, küresel ısınma saatli bombasını etkisiz hale getirmek için gerekli eylemlerin zaman çizelgesinde halatların tüm boşunu aldık. Yeni Başkan ve Kongre, önümüzdeki yıl artık bir rota çizmek zorundalar. ABD’nin, şu anki çok tehlikeli duruma ilişkin sorumluluğumuza denk düşen liderliği yerine getirip çizeceği rotadan bahsediyorum.

Devamını oku: 20 Yıl Sonra Küresel Isınma: Devrilme Noktalarına Az Kaldı

Kyoto Protokolü ve Türkiye

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Kyoto'yu bir an önce onaylamakla Türkiye'nin kaybedeceği bir şey olmadığını belirterek, ''O nedenle daha fazla beklemeden, hemen önümüzdeki Nisan veya en geç mayıs ayında Kyoto Protokolü'nü onaylanmak üzere TBMM'ye sevk edilmesini temenni ederim'' dedi.

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Kyoto'yu bir an önce onaylamakla Türkiye'nin kaybedeceği bir şey olmadığını belirterek, ''O nedenle daha fazla beklemeden, hemen önümüzdeki Nisan veya en geç mayıs ayında Kyoto Protokolü'nü onaylanmak üzere TBMM'ye sevk edilmesini temenni ederim'' dedi. Haluk Özdalga, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli uluslararası anlaşma olan Kyoto Protokolü'nü hala onaylamamış az sayıdaki ülkeden biri olduğunu anımsattı.

Türkiye'nin de artık Kyoto Protokolü'nü imzalaması gerektiğini vurgulayan Özdalga, ''Üstelik, bunu hızlı bir şekilde yapmalıyız. Çünkü, Kyoto'dan sonra ve 2012 sonrası için yürürlüğe girecek yeni düzenlemelere ilişkin uluslararası müzakerelere Türkiye bir an önce taraf olarak aktif bir şekilde katılmalı'' diye konuştu. Protokolün hızla değişen uluslararası koşullar nedeniyle de bir an önce imzalanması gerektiğine dikkati çeken Özdalga, şöyle devam etti: ''Geçtiğimiz sonbaharda iş başına gelen yeni Avustralya Hükümeti'nin Kyoto'ya katılma kararı almasıyla, büyük ülkelerden şimdi sadece ABD
dışarıda kalmış görünüyor.

Devamını oku: Kyoto Protokolü ve Türkiye

Her yıl 2.2 milyon insan ölüyor

Birleşmiş Milletlerin ''Dünya Su Gelişim Raporu'' ile çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre, dünyanın atmosfere yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığı son yüzyılda 0,6 derece arttı. Buna petrol ve kömür gibi yakıtlardan çıkan gazlar ile diğer sanayi ve atık gazlarının önemli katkı yaptığı belirtiliyor.

-DÜNYA TATLI SU KAYNAKLARI KİRLİLİK VE FAZLA KULLANIM NEDENİYLE TEHLİKE ALTINDA
-KÜRESEL ISINMA NEDENİYLE KURAKLIK BİRÇOK ÜLKEDE BÜYÜK SORUN HALİNE GELİRKEN, BUZULLARIN ERİMESİ VE AŞIRI YAĞIŞ NEDENİYLE ÇOĞU ÜLKE DE SELLERLE BOĞUŞUYOR
-DÜNYADA KİRLİ SULARIN YOL AÇTIĞI HASTALIKLARDAN HER YIL 2,2 MİLYON İNSAN ÖLÜYOR, HER 8 SANİYEDE BİR BEBEK CAN VERİYOR
-1,2 MİLYAR İNSANIN İÇECEK SUYU, DÜNYA NÜFUSUNUN ÜÇTE BİRİNİN, 2,4 MİLYAR İNSANIN, SU ARITMA TESİSİ YOK
-ÇİN'DE SEL VE KURAKLIK BİR ARADA YAŞANIRKEN, MALİ'DE HASTALIKLARIN YÜZDE 80'İ SU KAYNAKLI …

Buradasınız: Anasayfa Makaleler
JA Travel

Kolektif olarak hareket edersek hükümetleri küresel ısınmayı durduracak tedbirleri almaya zorlayabiliriz ya da almayanların yerine alacak olanları getirebiliriz. Şimdi daha çok çalışma, daha çok sokakta olma, daha çok aktivizm zamanı.